KÜTÜPHANE | STALIN | TARIM POLITIKASI

SSCB'DE TARIM POLİTİKASININ SORUNLARINA İLİŞKİN

II SOSYALİST İNŞADA "KENDİLİĞİNDENLİK" TEORİSİ

Politik ekonomideki ikinci önyargıya">

KÜTÜPHANE | STALIN | TARIM POLITIKASI

SSCB'DE TARIM POLİTİKASININ SORUNLARINA İLİŞKİN

II SOSYALİST İNŞADA "KENDİLİĞİNDENLİK" TEORİSİ

Politik ekonomideki ikinci önyargıya, burjuva tipi ikinci teoriye geçelim. Sosyalist inşada "kendiliğindenlik" teorisini, Marksizmle hiçbir ortak yanı olmamasına rağmen, sağcıların kampındaki yoldaşlar tarafından gayretle propagandası yapılan teoriyi kastediyorum.

Bu teorinin sahipleri yaklaşık şunları iddia ediyorlar: Ülkemizde bir zamanlar kapitalizm vardı, sanayi kapitalist temelde gelişiyor, köy ise kendiliğinden, otomatikman kapitalist kenti izliyor ve kapitalist kent modeline göre dönüşüme uğruyordu. Eğer kapitalizmde böyle oluyorsa, neden Sovyetler Birliği ekonomisinde de aynı durum sözkonusu olmasın? Neden köy, küçük köylü ekonomisi otomatikman sosyalist kenti izlemesin ve kendiliğinden sosyalist kent modeline göre dönüşüme uğramasın? Bu teorinin sahipleri bu nedenle, köyün otomatikman sosyalist kenti izleyebileceğini iddia ediyorlar. Sovyet çiftlikleri ve kollektif çiftliklerin oluşturulması için gayret göstermeye gerek var mı, köy zaten sosyalist kenti izleyeceğine göre bunun için gayret göstermeye değer mi? sorusu bundandır.

İşte size, objektif olarak, kırın kapitalist unsurlarının eline, kollektif çiftliklere karşı mücadelesinde yeni bir silah vermeyi hedefleyen bir teori daha.

Bu teorinin anti-Marksist niteliği kuşku götürmez.

Teorisyenlerimizin, kollektif çiftlik inşasının pratisyenlerinin kafasını bulandıran bu tuhaf teoriyi yerle bir etmeye hâlâ zaman bulamamış olmaları garip değil mi?

Sosyalist kentin küçük köylü, bireyci kır karşısındaki önder rolünün paha biçilemeyecek kadar değerli ve büyük olduğuna kuşku yoktur. Sanayiin tarım üzerindeki dönüştürücü rolü buna dayanır. Ama küçük köylü kırın, sosyalist inşada kendiliğinden kenti izlemesi için bu etken yeter mi? Hayır, yetmez.

Kapitalist düzende köy, kenti kendiliğinden izliyordu, çünkü kentin kapitalist ekonomisi ile köylünün küçük meta ekonomisi, esasında aynı tipte iki ekonomiydi. Elbette ki, küçük köylü meta ekonomisi henüz kapitalist ekonomi değildir. Ama temeli itibariyle kapitalist ekonomiyle aynı tiptedir, çünkü üretim araçları üzerinde özel mülkiyete dayanır. Buharin yoldaşın "Geçiş Dönemi Ekonomisi" adlı kitabına kenar notlarında Lenin, "proletaryanın sosyalist eğilimi"ne karşı "köylülüğün kapitalist meta üretimine eğilimi"nden[17] sözederken, bin kez haklıydı.* "Küçük üretim(in), her gün, her saat, kendiliğinden ve kitlesel çapta kapitalizmi ve burjuvaziyi doğurması" [18] (Lenin) da bununla açıklanır.

Köylülüğün küçük-meta ekonomisinin, temeli itibariyle, kentteki sosyalist üretimle aynı tipte olduğu söylenebilir mi? Besbelli ki, Marksizme karşı gelinmedikçe, böyle bir şey söylenemez. Yoksa Lenin, "bir küçük köylüler ülkesinde yaşadığımız sürece, Rusya'da kapitalizm için ekonomik temel, komünizm için temelden çok daha sağlamdır" [19] demezdi.

Demek ki, sosyalist inşada "kendiliğindenlik" teorisi, anti-Leninist, çürük bir teoridir.

Demek ki, eğer küçük köylü kır, sosyalist kenti izleyecekse, alınan başka önlemlere ek olarak, köylerde sosyalizmin üssü olarak, köylülüğün temel yığınlarına, başta soyalist kentle birlikte önderlik edecek durumda olan büyük sosyalist işletmeleri, Sovyet çiftlikleri ve kollektif çiftlikler kurmak ve teşvik etmek gerekir.

Dolayısıyla sosyalist inşada "kendiliğindenlik" teorisi, anti-Marksist bir teoridir. Sosyalist kent, küçük köylü kıra, ancak kollektif çiftlikler ve Sovyet çiftlikleri kurarak ve teşvik ederek, yeni sosyalist biçimi yerleştirerek önderlik edebilir.

Sosyalist inşada "kendiliğindenlik" anti-Marksist teorisinin, şimdiye kadar tarım teorisyenlerimizden hakettiği cevabı almamış olması gariptir.

KENT VE KIR