KÜTÜPHANE | STALIN

ÖZELEŞTİRİ ŞİARININ BAYAĞILAŞTIRILMASINA KARŞI">

KÜTÜPHANE | STALIN

ÖZELEŞTİRİ ŞİARININ BAYAĞILAŞTIRILMASINA KARŞI,

“Pravda” No 146, 26 Haziran 1928, J.V. Stalin, Eserler, Cilt 11, 1928-Mart 1929, SBKP(B) MK Marx-Engels-Lenin Enstitüsü, Türkçe Baskı, İnter Yayınları, Temmuz 1992, s.117-119

Ama özeleştiriyi geliştirebilmek için, herşeyden önce, Partinin önünde duran bir dizi engelin üstesinden gelmek gerekir. Kitlelerin kültürel geriliği, proleter öncünün kültür güçlerinin yetersizliği, hantallığımız, “komünistçe böbürlenmemiz” vs. bunlara dahildir. Ama eğer en ciddisi değilse, en ciddi engellerden biri, aygıtlarımızın bürokratizmidir. Burada sorun, Parti, devlet, sendika, kooperatif ve tüm diğer örgütlerimiz içinde bürokratik unsurların varlığıdır. Sorun, varlıklarını bizim zaaf ve hatalarımıza borçlu olan, kitlelerin eleştirisinden, kitlelerin denetiminden ateşten korkar gibi korkan ve bizim özeleştiriyi geliştirmemizi engelleyen, zaaflarımızdan, hatalarımızdan kurtulmamızı engelleyen bürokratik unsurların varlığıdır. Örgütlerimizdeki bürokratizm yalnızca kırtasiye ve yazışma bürokratizmi değildir. Bürokratizm, burjuva etkisinin örgütlerimize bir yansımasıdır. Lenin şöyle derken haklıydı:

“Bürokratizme karşı mücadelenin mutlak zorunlu bir mücadele olduğunu ve onun, küçük-burjuva unsura karşı mücadele gibi zor olduğunu kavramamız –zorunludur. Bürokratizm, devlet düzenimizde, Parti programımızda dahi kendinden sözettirecek kadar önemli bir çıban ha1ine gelmiştir. Çünkü bürokratizm, bu küçük-burjuva unsurla ve onun parçalanmasıyla bağıntılıdır.”* (4. baskı. cilt XXXI, s. 167, Rusça.) * Altını ben çizdim. -J.St.

Özeleştiriyi gerçekten geliştirmek ve inşamızdaki kusurlardan kendimizi arındırmak istiyorsak, örgütlerimizin bürokratizmine karşı mücadeleyi daha da büyük bir kararlılıkla yürütmeliyiz.

Milyonlarca işçi ve köylü kitlesini, bürokratizme karşı en önemli panzehir olan tabandan eleştiri, tabandan denetim için daha da büyük bir kararlılıkla harekete geçirmeliyiz.

Lenin şöyle derken haklıydı:

“Bürokratizme karşı mücadele vermek istiyorsak, o zaman geniş kitleleri [işin içine -ÇN] çekmek zorundayız”... Çünkü “'bürokratizm, işçileri ve köylüleri çekme dışında başka herhangi bir tarzda ortadan kaldıriabilir mi?”* (4. baskı, cilt XXXI, s. 398, Rusça.) * Altını ben çizdim. -J.St.


Ama milyonlarca kitleyi “çekmek” için, işçi sınıfının bütün kitle örgütlerinde ve herşeyden önce de bizzat Parti içinde proleter demokrasiyi geliştirmek gerekir. Bu koşul olmaksızın özeleştiri bir sıfırdır, bir hiçtir, boş bir laftır.

Bizim herhangi bir özeleştiriye ihtiyacımız yok. Bizim, işçi sınıfının kültür düzeyini yükselten, mücadele ruhunu geliştiren, zafere inancını pekiştiren, gücünü artıran ve onun ülkenin gerçek efendisi olmasına yardım eden bir özeleştiriye ihtiyacımız var.

Bazıları, özeleştiri olunca, iş disiplinine gerek olmadığını, işlerin ortada bırakılabileceğini ve her türlü şey üzerine gevezelik1e iştigal edilebileceğini sanıyorlar. Bu bir özeleştiri değil, tam tersine işçi sınıfıyla alay etmek olurdu. Özeleştiri, iş disiplinini yok etmek için ­değil, tam tersine sağlamlaştırmak için, iş disiplinini, küçük-burjuva baştan savmacılığa göğüs germe yeteneğine sahip bilinçli bir disiplin yapmak için gereklidir.

Başka bazıları, özeleştiri olunca, artık önderliğe gerek olmadığını, o zaman dümenin başı boş ve herşeyin “kendi doğal akışına” bırakılabileceğini sanıyorlar. Bu bir özeleştiri değil, tam tersine bir rezalet olurdu. Özeleştiri, önderliği zayıflatmak için değil, tam tersine güçlendirmek için, kağıt üzerinde kalan ve pek otorite sahibi olmayan ; bir önderliği yaşama bağlı ve gerçekten otorite sahibi bir önderlik yapmak için gereklidir.

Ama başka türden bir “özeleştiri”, Parti ruhunun yıkılmasına, Sovyet iktidarının gözden düşürülmesine, inşamızın zayıflatılmasına, ekonomi kadrolarımızın harap edilmesine, işçi sınıfının silahsızlandırılmasına, yozlaşma üzerine lafazanlığa götüren bir “özeleştiri” de vardır. Troçkist muhalefet dün bizden tam da böyle bir “özeleştiri” talep etti. Söylemeye gerek yok ki, Partinin böyle bir “özeleştiri” ile hiçbir ortak yanı yoktur. Söylemeye gerek yok ki, Parti böyle bir “özeleştiri”ye karşı bütün gücüyle, bütün araçlarla mücadele edecektir.

Bize yabancı, yıkıcı, anti-Bolşevik bu “özeleştiri” ile, Parti ruhunu geliştirme, Sovyet iktidarını sağlamlaştırma inşamızı iyileştirme, ekonomi kadrolarımızı güçlendirme, işçi sınıfını silahlandırma hedefini güden bizim, Bolşevik “özeleştiri”miz arasında kesinlikle ayrım yapılmalıdır.