ANA SAYFAKÜTÜPHANE Muhalefet Üzerine Stalin

SBKP(B) XIV. PARTİ KONGRESİ 18-31 Aralık 1925

MERKEZ KOMİTESİ'NİN SİYASİ FAALİYET RAPORUNU KAPAYIŞ KONUŞMASI

<<ONCEKI SAYFA

8— Zinovyev ve Köylülük

Köylülük sorunu. Ben raporumda dedim">

ANA SAYFAKÜTÜPHANE Muhalefet Üzerine Stalin

SBKP(B) XIV. PARTİ KONGRESİ 18-31 Aralık 1925

MERKEZ KOMİTESİ'NİN SİYASİ FAALİYET RAPORUNU KAPAYIŞ KONUŞMASI

<<ONCEKI SAYFA

8— Zinovyev ve Köylülük

Köylülük sorunu. Ben raporumda dedim, ve tartışmaya katılan konuşmacılar burada dediler ki, Zinovyev'de orta köylüyü küçümseme yönünde bir sapmayla karşı karşıyayız, o daha kısa süre önce apaçık bir şekilde orta köylülüğün tarafsızlaştırılması görüşünü savunuyordu ve ancak şimdi, Parti içindeki mücadeleden sonradır ki, başka bir görüşe, yani orta köylülerle sağlam ittifak görüşüne geçmeye ve orada tutunmaya çalışıyor. Tüm bunlar doğru mu? İzninizle, bazı belgelere dayanmak istiyorum.

"Bolşevikleşme Üzerine" makalesinde Zinovyev bu yıl şöyle yazıyordu:

"Komintern'in tüm partilerinin tamamen ortaklaşa sahip oldukları

bir dizi görev vardır. Bunlara örneğin... köylülüğe doğru bir şekilde yaklaşım dahildir. Tüm dünyanın kır nüfusu içinde, tarafımızdan kazanılması ve proletaryanın müttefiki yapılması mümkün ve zorunlu olan üç katman vardır (kır proletaryası, yarı-proleterler —parsel köylüleri— ve yabancı işgücü çalıştırmayan küçük köylülük). Köylülüğün bir başka katmanı (orta köylülük) vardır ki, onun tarafımızdan en azından tarafsızlaştırılması gerekir."* ("Pravda", 18 Ocak 1925.)

Lenin'in orada orta köylülüğün tarafsızlaştırılması şiarını bir kenara atıp, onun yerine orta köylüyle sağlam ittifak şiarını geçirdiği VIII.

* Altını ben çizdim —J. St.
 

Parti Kongresi'nden altı yıl sonra, Zinovyev'in orta köylüler üzerine böyle yazıyor. Bakayev, bunda kötü olan ne var ki! diye soruyor. Ama sizden rica ediyorum, Zinovyev'in makalesiyle Lenin'in orta köylüye rota tutma tezini karşılaştırınız ve sonra, Zinovyev'in Lenin'in tezinden ayrılıp ayrılmadığını yanıtlayınız... (Bir ses: "Rusya dışındaki diğer ülkeler kastediliyor." Gürültüler.) Bu doğru değil, yoldaş, çünkü Zinovyev'in makalesinde, "Komintern'in tüm partilerinin tamamen ortak görevleri"nden sözedilmektedir. Partimizin de Komintern'in bir parçası olduğunu inkâr mı etmek istiyorsunuz? Burada doğrudan "tüm partileri" deniyor. (Leningrad delegasyonunun saflarından bir ses: "Belirli anlarda." Genel kahkahalar.)
 

Zinovyev'in makalesinden tarafsızlaştırma üzerine bu alıntıyı, Lenin'in VIII. Parti Kongresi'ndeki, orta köylüyle sağlam bir ittifaka ihtiyacımız olduğunu söylediği konuşmasından alıntıyla karşılaştırınız, o zaman bu ikisinin hiçbir ortak yanı olmadığını kavrayacaksınız.
 

Larin yoldaşın, köyde "ikinci" bir "devrim"in bu yandaşının, Zinovyev'in makalesinde bu satırları okuyunca, bunlara taraf çıkmakta tereddüt etmemesi karakteristiktir. Larin yoldaş bugünlerde Kamenev ve Zinovyev'e karşı çıksa da, hem de karşı çıkışı hiç de fena olmasa da, yine de bu, öyle sanıyorum ki, bizimle onun arasında görüş ayrılıkları olduğunu ve kendimizi burada ondan ayırmamız gerektiğini dıştalamaz. Şunları yazıyor Larin yoldaş, Zinovyev'in sözkonusu makalesi üzerine:

" 'Köylülüğe doğru bir şekilde yaklaşım', tüm Komintern partilerinin ortak görevleri bakış açısından, onun Başkanı Zinovyev tarafından gayet isabetli bir şekilde formüle edildi." (Larin, Sovyet Köyü", s. 80, Rusça.)
 

Görüyorum ki, Larin yoldaş protesto ediyor ve kitabında, Zinovyev orta köylünün tarafsızlaştırılması şiarını Rusya'ya da genişlettiği ölçüde, Zinovyev'le hemfikir olmadığı sınırlamasını yaptığını açıklıyor. Onun kitabında bu sınırlamayı yaptığı ve, tarafsızlaştırmanın bize yetmediğini, "Kulaklara karşı orta köylüyle bir anlaşma" yönünde "bir adım daha" atmamız gerektiğini ileri sürdüğü doğrudur. Ama ne yazık ki, Larin yoldaş bunu hemen kendisinin, Kulakların tehlikeli bir şekilde artmasına karşı "ikinci devrim" şemasıyla birleştirmektedir, ki bu bizi ondan ayırmakta, onu Zinovyev'e yaklaştırmakta ve beni, onunla arama biraz mesafe koymaya sevketmektedir.
 

Gördüğünüz gibi, Zinovyev; tarafsızlaştırmayı yetersiz sayan ve orta köylüyle sağlam bir ittifakı zorunlu ilân eden Lenin'in tersine, tarafımdan aktarılan belgede, doğrudan ve tek anlamlı bir şekilde orta köylülüğün tarafsızlaştırılması şiarından yana tavır koymaktadır.
 

İkinci belge, Zinovyev, kendisinin "Leninizm" kitabında, 1918 yılıyla ilgili Lenin'den şu pasajı aktarıyor: "Köylülükle burjuva-demokratik devrimin sonuna kadar; yoksul köylülükle, köylülüğün proleter ve yarı-proleter kısmıyla haydi sosyalist devrime!" Buradan Zinovyev şu sonucu çıkarıyor:

"Bugün bizi ilgilendiren... temel problem... Lenin'in aktarılan cümlelerinde tamamen ve eksiksiz aydınlatılmıştır. Buna eklenecek hiçbir şey ve çıkarılacak tek kelime yoktur.* Burada herşey Leninist kısalıkta ve sarahatte, veciz ve berrak bir şekilde söylenmiştir — sanki doğrudan bir okuma kitabı için yazılmış gibi." ("Leninizm", s. 60, Rusça.)
 

Zinovyev'in, köylü sorununda Leninizme verdiği tafsilatlı karakteristik budur. Bir bütün olarak köylülükle Çar'a ve çiftlik sahiplerine karşı — bu burjuva devrimdir. Yoksul köylülükle burjuvaziye karşı — bu Ekim Devrimi'dir. Tüm bunlar iyi, güzel. Lenin'in iki şiarına yer veriliyor. Ama Lenin'in üçüncü şiarına ne oldu: orta köylüyle Kulağa karşı, sosyalist inşa için? Lenin'in bu üçüncü şiarı nereye gitti? Zinovyev'de yok o. Kaybolup gitmiş. Gerçi Zinovyev, "buna eklenecek hiçbir şey yok" diye iddia ediyor, oysa burada, Lenin'in proletarya ve yoksul köylülüğün orta köylüyle sağlam ittifakı üçüncü şiarını eklemezsek, Zinovyev'in yaptığı gibi Lenin'i çarpıtma tehlikesiyle yüzyüzeyiz. Şimdi bizim için en güncel şiar olan Lenin'in üçüncü şiarının kaybolup gitmesi, Zinovyev'in onu kaybetmesi bir rastlantı sayılabilir mi? Hayır, bu bir rastlantı sayılamaz, çünkü o, orta köylülerin tarafsızlaştırılması görüş açısında duruyor. Birinci ile ikinci belge arasındaki fark sadece şurdadır ki, o birincisinde orta köylülerle sağlam bir ittifak şiarına karşı tavır alırken, ikincisinde bu şiarı sessizlikle geçiştirmektedir.

* Altını ben çizdim —J. St.

SBKP(B) XIV. Parti Kongresi Kapayış Konuşması 197

Üçüncü bir belge, Zinovyev'in "Dönemin Felsefesi" makalesidir. Bu makalenin orijinal versiyonundan sözediyorum, daha sonra MK üyeleri tarafından eklenmiş olan değişiklikler ve ekler olmadanki ha-linden sözediyorum. Bu makalenin karakteristik özelliği, tıpkı ikinci belge gibi, orta köylü sorununu tamamen sessizlikle geçiştirmesi ve, bu canalıcı önemdeki sorundan kaçınırken, gürültüyle herhangi bir muğlak halkçı eşitlikten —bu eşitliğin sınıfsal içyüzünü göstermeden— dem vurmasıdır. Orda yoksul köylülük var, Kulak var, kapitalist var, Buharin'i hedef alan taşkınlıklar var, Sosyal-Devrimcilerin anladığı anlamda eşitlik var, Ustryalov var, sadece —makalenin adı "Dönemin Felsefesi" olsa da— orta köylü ve Lenin'in kooperatif plânı yok. Molotov yoldaş bu makaleyi bana gönderdiğinde (o sırada seyahatte bulunuyordum), kaba ve sert bir eleştiriyle yanıt verdim. Evet, yoldaşlar, ben dobra dobra ve kaba bir insanım, bu doğru, bunu yadsımıyorum. (Kahkahalar.) Kaba bir eleştiriyle yanıt verdim, çünkü Zinovyev'in bir yıl boyunca köylü sorununda Leninizmin en karakteristik özelliklerini, Partimizin köylülüğün ana kütlesiyle ittifak aktüel şiarını sistematik olarak sessizlikle geçiştirmesine ya da çarpıtmasına müsamaha edilemezdi. Molotov yoldaşa o sıralar şu yanıtı vermiştim:

"Zinovyev'in 'Dönemin Felsefesi' makalesi, Parti çizgisinin Larin'in ruhu doğrultusunda tahrifidir. Orda XIV. Parti Konferansı'ndan sözediliyor, ama bu konferansın ana teması —orta köylülük ve kooperatifler— geçiştiriliyor. Orta köylülük ve Lenin'in kooperatif plânı ortadan kaybolmuştur. Bu tesadüf değildir. Tüm bunlardan sonra XIV. Parti Konferansı'nın kararlarının 'nasıl yorumlanacağı uğruna mücadele'den söz etmek, bu kararların çiğnenmesine rota tutmak demektir. Zinovyev'in yaptığı gibi Buharin'i Stolipin'le karıştırmak, Buharin'e iftira atmak demektir. Bu şekilde Stolipin'le, 'Ticaret yapın ve ticaret yapmayı öğrenin!' diyen Lenin de karıştırılabilirdi. Eşitlik şiarı şu anda Sosyal-Devrimci bir demagojidir. Sınıflar olduğu sürece ve kalifiye ve kalifiye olmayan emek olduğu sürece (bkz. Lenin'in 'Devlet ve Devrim'i), eşitlik olamaz. Muğlak bir eşitlikten değil, sınıfları ortadan kaldırmaktan, sosyalizmden sözedilmelidir. Devrimimize 'klasik' bir devrim 'değil' diyen, Menşevizme batmaktadır. Makale bence temelli elden geçirilmelidir, hem de öyle ki, XIV. Parti Kongresi'ne bir platform karakteri taşımasın.


12 Eylül 1925
J. Stalin

Tüm bunları savunmaya şimdi de hazırım, her kelimeyi, her cümleyi.

Temel, yön gösterici bir makalede, ne tür bir eşitliğin sözkonusu olduğu kesin bir şekilde tanımlanmadan, eşitlik üzerine konuşulmamalıdır: köylülerle işçi sınıfı arasında eşitlik mi, köylülük içinde eşitlik mi, işçi sınıfı içinde eşitlik mi, kalifiye olanlarla kalifiye olmayanlar arasında eşitlik mi yoksa sınıfların ortadan kaldırılması anlamında eşitlik mi? Yön gösterici bir makalede, Parti'nin kırdaki çalışma için aktüel şiarları sessizlikle geçiştirilmemelidir. Eşitlik lafıyla oynanmamalıdır, çünkü bu ateşle oynamaktır, tıpkı Leninizm lafıyla oynanamayacağı ve bu arada Leninizmin köylü sorunundaki aktüel şiarının sessizlikle geçiştirilemeyeceği gibi.

Üç belge bunlardır: Zinovyev'in orta köylünün tarafsızlaştırılması lehindeki makalesi (Ocak 1925); Zinovyev'in, Lenin'in üçüncü şiarını, orta köylülük hakkındaki şiarını sessizlikle geçiştiren "Leninizm" kitabı (Eylül 1925); ve Zinovyev'in, orta köylüleri ve Lenin'in kooperatif plânını sessizlikle geçiştiren yeni makalesi "Dönemin Felsefesi" (Eylül 1925).
 

Zinovyev'in köylü sorunundaki bu sürekli bocalaması bir tesadüf müdür?
 

Tesadüf olmadığını görüyorsunuz.

Kısa süre önce, MK raporu hakkında Leningrad'da verdiği raporunda Zinovyev, nihayet kendini toplayıp, orta köylüyle sağlam ittifak şiarından yana tavır koyabildi. Bu, MK içindeki mücadeleden, sürtüşmelerden, çatışmalardan sonra oldu. Bu çok iyi. Ama ben, onun daha sonra buna yeniden sırt çevirmeyeceğine emin değilim. Çünkü olguların gösterdiği gibi, Zinovyev hiçbir zaman köylü sorununda, bize lazım olduğu gibi çizgi sağlamlığından muzdarip olmamıştır. (Alkışlar.)
 

İşte Zinovyev'in köylü sorunundaki yalpalamalarına ilişkin bazı olgular. 1924 yılında Zinovyev MK Plenumu'nda, kendi haftalık gazetesi olan, merkezde ve tek tek yerlerde partisiz köylü fraksiyonlarının örgütlenmesini öngören bir "köylü" siyaseti savundu. Bu öneri itirazlar nedeniyle MK'da reddedildi. Bundan biraz daha önce

SBKP(B) XIV. Parti Kongresi Kapayış Konuşması 199

Zinovyev hatta, bir "köylü sapması"na sahip olmakla çalım satıyordu. Örneğin XII. Parti Kongresi'nde şöyle demişti: "Eğer bana denirse ki: Sizin bir 'sapma'nız var, köylülüğün tarafına doğru sapıyorsunuz, benim buna cevabım şudur: Evet, sadece köylülüğün ve onun iktisadi taleplerinin tarafına doğru 'sapmak'la kalmamalıyız, bilakis hatta, proletaryamızı izleyen köylünün iktisadi taleplerinin önünde eğilmeli ve gerekirse yere kapanmalıyız." Duyuyorsunuz: "sapmak", "önünde eğilmek", "yere kapanmak". (Kahkahalar, alkışlar.) Sonra, köylülükle aramız daha iyi hale geldiğinde, köydeki konumumuz iyileştiğinde, Zinovyev bir "çark" etti, az öncesine kadar teşne olduğu orta köylü, onun için şüpheli hale geldi, ve o tarafsızlaştırma şiarını ilan etti. Bir süre sonra yeni bir "çark" etti, haddizatında XIV. Parti Konferansı tarafından alınan kararların revizyonunu talep etti ("Dönemin Felsefesi"), aşağı yukarı tüm MK'yı bir köylü sapmasına sahip olmakla suçladı ve orta köylüye karşı daha kararlı bir şekilde "sapmaya" başladı. Son olarak, XIV. Parti Kongresi sırasında, yeniden, bu kez orta köylüyle bir ittifak doğrultusunda, bir "çark" etti, ve belki de, köylülük önünde "yere kapanma"ya yeniden hazırım diye övünecektir.
 

Zinovyev'in yeniden bir kez daha bir yalpalamaya düşmeyeceğinin garantisi nedir?
 

Ama bu kesinlikle, asma salıncakta sallanmaktır, yoldaşlar, politika değil. (Kahkahalar, alkışlar.) Bu isteridir, politika değil. (Sesler: "Çok doğru!")
 

İkinci sapmaya karşı özel bir dikkat göstermek gerekmediği söyleniyor. Bu yanlıştır. İki sapma varsa, Boguşevski'nin sapması ve Zinovyev'in sapması varsa, Boguşevski'nin Zinovyev'le asla karşılaştırılamayacağını kavramamız gerekir. Boguşevski, işi bitik bir adamdır. (Kahkahalar.) Boguşevski'nin kendine ait bir basın organı yoktur. Ama orta köylünün tarafsızlaştırılması yönündeki sapma, orta köylüyle sağlam ittifaka karşı yönelen sapma, Zinovyev'ci sapma, kendi organına sahiptir ve bugünkü güne kadar MK'ya karşı mücadeleyi sürdürmektedir. Bu organ "Leningradskaya Pravda"dır[38]. Bu yenilerde Leningrad'da devşirilen, ve hakkında "Leningradskaya Pravda"nın ağzından köpükler saçarak konuştuğu "orta köylü Bolşevizmi" ifadesi, gazetenin köylü sorununda Leninizmden ayrıldığının ölçütünden başka nedir sanki? Tek başına bundan bile,

200 J. V. Stalin

ikinci sapmaya karşı mücadelenin, birinci sapmaya karşı, Boguşevski'nin sapmasına karşı mücadeleden daha zor olduğu açıkça anlaşılmıyor mu? İkinci sapmanın "Leningradskaya Pravda" gibi böyle bir temsilciyle ya da böyle bir avukatı ve hamisiyle uğraşmak durumunda olduğumuzda, Parti'nin bu sapmaya, bu güçlü, karmaşık ve ateşin onun üzerinde yoğunlaştırılması gereken sapmaya karşı özellikle donatılmış olması için bütün önlemleri almak zorunda olmamızın nedeni budur. Partimizin ikinci sapmaya neden özel dikkat göstermek zorunda oluşunun nedeni budur. (Sesler: "Çok doğru!" Alkışlar.)

9— Görüş Ayrılıklarının Tarihçesi Üzerine

İzninizle şimdi, Merkez Komitesi çoğunluğu içindeki iç mücadelemizin tarihçesine geçmek istiyorum. Anlaşmazlıklarımız neyle başladı? "Troçki hakkında ne muamele yapılacağı" sorusuyla başladı. Bu 1924 sonundaydı. Leningradlılardan bir grup, başlangıçta, Troçki'yi Parti'den ihraç etme başvurusunda bulundu. Burada 1924 yılının tartışma dönemini gözönüne getiriyorum. Leningrad İl Komitesi, Troçki'nin Parti'den ihraç edilmesini talep eden bir karar kabul etti. Biz, yani MK çoğunluğu, bununla hemfikir değildik (sesler: "Çok doğru!") ve biraz mücadeleden sonra, Leningrad'lı yoldaşları, kararlarındaki ihraca ilişkin paragrafı çıkartmaya ikna edebildik. Bir süre sonra, MK plenum için biraraya geldiğinde ve Leningradlılar Kamenev'le birlikte ortaklaşa, Troçki'nin derhal Politbüro'dan ihracını istediklerinde, biz muhalefetin bu önerisiyle de hemfikir değildik. MK'da çoğunluğu elde ettik ve Troçki'ye Savaş İşleri Halk Komiseri görevinden el çektirmekle yetindik. Zinovyev ve Kamenev'le hemfikir değildik, çünkü budama politikasının bağrında Parti için büyük tehlikeler taşıdığını, budama yönteminin, kan akıtma yönteminin —ve onlar kan istiyorlardı— tehlikeli ve bulaşıcı olduğunu biliyorduk: bugün biri budanırsa, yarın bir başkasına, öbür gün bir üçüncüsüne gelir sıra, sonra Parti'de ne kalır? (Alkışlar.)
 

MK çoğunluğu içindeki bu ilk çatışmada, Parti'nin örgüt politikası sorunlarında aramızdaki temel ayrılık kendini gösterdi.

SBKP(B) XIV. Parti Kongresi Kapayış Konuşması 201

Aramızda görüş ayrılıklarına sebebiyet veren ikinci sorun, Sarkis'in Buharin'e karşı çıkışıyla bağıntılı bir sorundu. Bu, Ocak 1925'teki

XXI. Leningrad Konferansı'ndaydı. Sarkis o zaman Buharin'e karşı sendikalizm suçlamasını getirmişti. Şunları söylemişti:

"Moskova 'Pravda'sında Buharin'in işçi ve köy muhabirleri üzerine makalesini okuduk. Buharin'in orada açımladığı türden görüşlerin örgütümüzde yandaşı yoktur. Ne var ki, böylesi —denebilir ki— kendi türünde sendikalist, gayri-Bolşevik, parti düşmanı görüşlere hatta bir dizi sorumlu yoldaşta rastlanabilir (tekrarlıyorum, Leningrad örgütünde değil, bilakis diğer örgütlerde). Bu görüşler, işçilerin ve köylülerin çeşitli kitle örgütlerinin Komünist Partisi'nden bağımsızlığını ve eksteritoryalliğini tavsiye ediyor." (XXI. Leningrad Konferansı'nın stenografik raporu.)
 

Bu çıkış, birincisi, Sarkis'in ilkesel bir hatasıydı, çünkü Buharin işçi ve köy muhabirleri sorununda mutlak surette haklıydı, ikincisi, burada, Leningrad örgütü yöneticilerinin de desteğiyle, bir sorunun yoldaşca tartışılmasının en basit kuralları gayet kaba bir şekilde çiğnendi. Belirtmeye gerek yok ki, bu husus MK içindeki ilişkileri kötüleştirmek zorundaydı. Mesele, Sarkis'in hatasını basında alenen kabul etmesiyle sonuçlandı.
 

Bu olay, kendi hatalarını açıkça kabul etmenin, açık bir tartışmadan kaçınma ve görüş ayrılıklarını iç yollardan halletmenin en iyi aracı olduğunu gösterdi.
 

Üçüncü sorun, Leningrad Komünist Gençlik Birliği sorunudur. İl komitesinin üyeleri burada hazır bulunuyorlar, ve onlar muhtemelen, Politbüro'nun, Gençlik Birliği MK'nın bilgisi ve onayı olmadan doğruca bir Tüm-Rusya Komünist Gençlik Birliği Konferansı'nı toplantıya çağırmayı denemiş olan Komünist Gençlik Birliği Leningrad İl Komitesi hakkında uygun bir karar aldığını hâlâ anımsayacaklardır. RKP(B) MK'nın kararı sizlerce bilinmektedir. Komünist Gençlik Birliği Merkez Komitesi'nin yanında, onunla rekabet eden ve kendisini onun karşısına koyan bir başka merkezin daha varlığına tahammül edemezdik. Bolşevikler olarak, iki merkezin varlığına tahammül edemezdik. MK'nın, bu ayrılıkçılığa izin veren Gençlik MK'yı tazelemek ve Safarov'a Gençlik Birliği'nin Leningrad İl Komitesi yöneticiliği görevinden el çektirmek için önlem almayı neden gerekli gördüğünün sebebi buydu.
 

Bu olay, Leningradlı yoldaşların, kendi Leningrad örgütlerini MK'ya karşı bir mücadele merkezine dönüştürme eğiliminde olduklarını gösterdi.
 

Dördüncü sorun, Zinovyev tarafından verilen, Leningrad'da "Bolşevik" adını taşıyacak ve Zinovyev, Safarov, Vardin, Sarkis ve Tarhanov tarafından redakte edilecek özel bir dergi kurulması önergesi sorunuydu. Biz buna muvafakat etmedik, tersine böyle, Moskova "Bolşevik"ine paralel çıkan bir derginin, kaçınılmaz olarak bir grubun organına, muhalefetin bir fraksiyon organına dönüşeceğini, böyle bir adımın Parti'nin birliğini tehlikeye atacağını ve baltalayacağını açıkladık. Başka bir deyişle, derginin çıkışını yasakladık. Şimdi bizi "yasak" kelimesiyle korkutmak istiyorlar. Ama bu çocukluktur, yoldaşlar. Biz liberal değiliz. Bizim için, Parti'nin çıkarları, biçimsel bir demokratizmden daha üstün durmaktadır. Evet, bir fraksiyon organının çıkmasını yasakladık ve benzeri şeyleri gelecekte de yasaklayacağız. (Sesler: "Çok doğru! Açık!" Şiddetli alkışlar.)
 

Bu olay, Leningrad'daki yönetici grubun içine kapanıp özel bir gruplaşma yaratmak istediğini gösterdi.
 

Devamla Buharin sorunu. "Zenginleşiniz!" şiarını kastediyorum. Buharin'in, "Zenginleşiniz!" ifadesini ağzından kaçırdığı Nisan konuşmasını gözönünde tutuyorum. İki gün sonra Partimizin Nisan Konferansı açıldı. Bu Konferansın prezidyumunda, Sokolnikov, Zinovyev, Kamenev ve Kalinin'in varlığında, "Zenginleşiniz!" şiarının bizim şiarımız olmadığını açıklayan benden başkası değildi. Buharin'den bu protestoya karşı bir itiraz duyduğumu anımsamıyorum. Larin yoldaş Konferansta besbelli Buharin'e karşı— söz hakkı talep ettiğinde, o zaman Buharin'e karşı bir çıkışa izin verilmemesini talep eden Zinovyev'den başkası değildi. Ama daha sonra Krupskaya yoldaş Buharin'e karşı bir makale gönderir ve yayınlanmasını talep eder. Buharin elbette cevap vermemezlik etmek istemez ve kendisi Krupskaya yoldaşa karşı bir yanıt yazar. MK çoğunluğu, bir tek tartışma makalesi dahi yayınlamamayı, tartışma açmamayı ve Buharin'e "Zenginleşiniz!" şiarının yanlışlığını basında itiraf etmeyi tavsiye etmeyi kararlaştırır, o bununla hemfikir olduğunu açıklar ve tatilden geri dönüşünden sonra, Ustryalov'a karşı makalesinde bunu yapar da. Şimdi Kamenev ve Zinovyev, Krupskaya yoldaşın makalesinin yayınlanmasını yasaklayışımız konusunda liberaller tarzında kızıp köpürerek, herhangi bir kişiyi "yasak" umacısıyla yıldırabileceklerini sanıyorlar. Bununla hiç kimseyi yıldıramayacaklardır. Birincisi, biz sadece Krupskaya yoldaşın makalesini değil, aynı zamanda Buharin'in makalesini de yayınlatmadık. İkincisi, Parti birliğinin çıkarları bizden bunu talep ettiğinde, Krupskaya yoldaşın bir makalesinin yayınlanmasını yasaklama hakkımız niye olmasın? diye soruyorum. Aslında Krupskaya yoldaşı diğer sorumlu yoldaşlardan ayıran nedir? Yoksa tek tek yoldaşların çıkarlarının, Par-ti'nin ve onun birliğinin çıkarlarından daha üstün tutulması gerektiğine mi inanıyorsunuz? Muhalefetten yoldaşlar, biz Bolşevikler için biçimsel demokratizmin beş paralık değeri olmadığını, Parti'nin gerçek çıkarlarının ise herşey demek olduğunu bilmiyorlar mı? (Alkışlar.)
 

Varsın yoldaşlar bize, Parti'nin Merkez Organı'nda, "Pravda"da, "Zenginleşiniz!" şiarını doğrudan ya da dolaylı olarak haklı gösteren bir tanecik de olsa makale göstersinler. Böyle bir makale gösteremezler, çünkü böyle makaleler yoktur. Stetski'nin "Komsomolskaya Pravda"da, "Zenginleşiniz!" şiarını ılımlı, göze çarpmayacak bir biçimde savunmaya çalışan bir makale yazdığı bir olay, bir tek olay oldu. Ve ne oldu? Hemen ertesi günü MK Sekretaryası, Molotov, Andreyev ve Stalin imzalı özel bir yazıda, bu gazetenin redaksiyonunu ihtar etti. Bu 2 Haziran 1925'teydi. Birkaç gün sonra MK Orgbürosu Buharin'le tam görüşbirliği içinde, bu gazetenin redaktörünün görevinden uzaklaştırılması gerektiğini kararlaştırdı. İşte bu yazıdan bir bölüm:
 

"Moskova, 2 Haziran 1925. "Komsomolskaya Pravda" Yazı Kurulu'nun tüm üyelerine.
 

Biz, Stetski'nin "Yeni Ekonomik Politika'nın Yeni Bir Aşaması" adlı makalelerinin bazı pasajlarının kuşkuya yol açtığı görüşündeyiz. Bu makalelerde, doğrusu ılımlı bir biçimde, 'Zenginleşiniz!' şiarı lehinde tavır takınılmaktadır. Bu şiar bizim şiarımız değildir, o yanlıştır, bir dizi kuşkuya ve yanlış anlamalara sebebiyet vermektedir ve 'Komsomolskaya Pravda'nın böyle yön verici bir makalesinde yeralmamalıdır. Bizim şiarımız sosyalist birikimdir. Biz, kırda refahın yükseltilmesinin yolu üstünde duran idari engelleri bertaraf ediyoruz. Bu önlem, kuşkusuz her türlü birikimi kolaylaştırmaktadır — gerek özel kapitalist, gerek sosyalist. Fakat şimdiye kadar Parti asla, özel birikimi kendi şiarı yaptığını söylemedi..."
 

Tüm bu olgular muhalefetçe biliniyor mu? Elbette biliniyor. Ama neden o zaman Buharin'e karşı tahrikleri durdurmuyorlar? Buharin'in hatası hakkında daha ne kadar bağırıp çağıracaklar?
 

Bazı yoldaşların örneğin Ekim 1917'de işledikleri, ve bunlarla karşılaştırıldığında Buharin'in hatasının hiç mi hiç dikkate şayan olmadığı hatalar biliyorum. Bu yoldaşlar o sıralar sadece bir hata işlemekle kalmadılar, aynı zamanda, Lenin'in önderliği altında ve onun mevcudiyetinde alınan son derece önemli bir MK kararını iki kez çiğneme "cesareti"ni de gösterdiler. Ve buna rağmen Parti, ilgili yoldaşlar hatalarını ikrar eder etmez bu hatayı unuttu. Bu yoldaşların hatasıyla kıyaslandığında Buharin, önemsiz bir hata işlemiştir. MK'nın bir tek kararını da çiğnememiştir. Buharin'e karşı kuduzca tahriklerin buna rağmen hâlâ devam ettirilmesini neyle açıklamalı? Buharin'den istenen nedir aslında?
 

Buharin'in hatasıyla ilgili sorunda durum budur.
 

Devamla, Zinovyev'in "Dönemin Felsefesi" makalesiyle ve Kame-nev'in Moskova Komitesi'nin sonbahar plenumundaki raporuyla ilgili sorun, parti içi ilişkilerimizi aynı şekilde sertleştirmiş olan bir sorun. Bundan daha önce konuşmamda sözetmiş bulunuyorum ve kendimi tekrarlamak istemiyorum. O sıralar sözkonusu olan "Dönemin Felsefesi" idi, bu makaledeki hatalardı, bu hataları nasıl düzelttiğimizdi, Kamenev'in, rakamlarını geçer akçe saydığı Merkezi İstatistik İdaresi'nin tahıl- ve yem bilançosuyla bağıntı içinde işlediği hatalardı —ki bu rakamlara göre pazar için ayrılan tahıl fazlasının %61'i köylülüğün üst katmanlarının elinde bulunuyordu—, ve sonra yoldaşlarımızın baskısı altında hatalarını, Emek ve Savunma Konseyi'ne gönderdiği özel bir açıklamada düzeltmek zorunda kalmasıydı. Basında yayınlanan Bu Emek ve Savunma Konseyi'ne açıklamada, fazlalıkların yarıdan fazlası orta köylülerin elinde bulunmaktadır deniyordu. Tüm bunlar ilişkilerimizi hiç kuşkusuz sertleştirdi.
 

Devamla, Ekim plenumuyla bağıntı içinde olan sorunlar — yeni komplikasyonlar: orada muhalefet açık bir tartışma talep etti, orada Zalutski tarafından ortaya atılan sözümona "Thermidor" sorunu müzakere edildi, ve tüm bunların sonunda — daha ilk günden MK üzerine ateş açan Leningrad Konferansı. Safarov, Sarkis, Şevalin ve

SBKP(B) XIV. Parti Kongresi Kapayış Konuşması 205

diğerleri tarafından yapılan konuşmaları düşünüyorum. Zinovyev'in konuşmasını; Konferansı Moskovalılara karşı savaşa çağırdığı ve MK'ya karşı mücadeleye hazır kişilerden bir delegasyon seçmeyi önerdiği, Konferansın kapanması sırasındaki son konuşmalarından birini düşünüyorum. İşler bu durumdaydı. İşte bu yüzden Bolşevik işçiler Komarov ve Lobov, Leningrad delegasyonuna girmediler (MK'ya karşı mücadele platformunu kabul etmediler). Delegasyonda yerlerine Gordon ve Tarhanov geçirildi. Gordon ve Tarhanov'u terazinin bir kefesine koyun, Komarov ve Lobov'u da diğer kefesine, önyargısız her insan, onların bunlarla bir kıyaslamaya gelmeyeceğini söyleyecektir. (Alkışlar.) Ve Lobov ve Komarov'un suçu ne? Komarov ve Lobov'un tüm suçu, MK'ya karşı cephe almak istememeleridir. Onların tüm suçu budur. Halbuki Leningradlıların Komarov'u örgütlerinin birinci sekreteri olarak önermeleri daha bir ay olmuştu. Böyle olmuştu. Evet mi, hayır mı? (Leningrad delegasyonundan sesler: "Evet, evet!") Bir aylık sürede Komarov'a ne olmuş olabilirdi? (Buharin: "Bir aylık sürede yozlaştı.") Bir aylık sürede ne olmuş olabilirdi ki, bizzat sizlerin, örgütünüzün birinci sekreteri olarak önerdiğiniz MK üyesi Komarov, Leningrad Komitesi Sekretaryası'ndan atılsın ve Parti Kongresi'ne delege olarak seçilmek için artık nazarı itibara alınmasın? (Leningrad delegasyonundan bir ses: "Konferansa hakaret etti." Bir ses: "Bu bir yalan, Naumov!" Gürültüler.)

10— Muhalefetin Platformu

Ama şimdi Zinovyev ve Kamenev'in, Sokolnikov ve Laşeviç'in platformuna geliyoruz. Bir kez de muhalefetin platformundan sözetmenin zamanı artık. Oldukça orijinal bir platformları var. Muhalefet tarafından burada birçok çeşitli konuşmalar yapıldı. Kamenev bir şey söyledi ve bir tarafa çekti, Zinovyev bir başka şey söyledi ve bir başka tarafa çekti, Laşeviç başka bir şey, Sokolnikov daha başka bir şey. Ama bu çeşitliliğe rağmen hepsi bir sorunda kesinlikle birleştiler. Nerede birleştiler? Platformları neden ibaret? Onların platformu — bu, MK Sekretaryasının bir reformdan geçirilmesidir. Onların hepsinde ortak olan, üzerinde tam birlik oldukları biricik şey — bu, Sekretarya sorunudur. Bu garip ve gülünçtür, ama bir olgudur.

 

Bu sorunun kendi tarihçesi vardır. 1923 yılında, XII. Parti Kongresi'nden sonra, "mağara"da toplanmış bulunan kişiler (kahkahalar), Politbüro'nun ortadan kaldırılmasını ve Sekretarya'nın politizasyonunu, yani Sekretarya'nın, Zinovyev, Troçki ve Stalin'den oluşacak yönetici politik ve örgütsel organa dönüştürülmesini öngören bir platform hazırladılar. Bu platformun anlamı neydi? Bu ne demektir? Bu, Parti'yi Kalinin'siz, Molotov'suz yönetmek demektir. Bu platformdan hiçbir şey çıkmadı, sadece o sıralar ilkesiz olduğundan değil, aynı zamanda şu sırada Parti'yi adını andığım yoldaşlar olmadan yönetmek mümkün olmadığı için de. Kislovodsk geçitlerinden bana yazılı olarak sorulan soruya menfi yanıt verdim ve eğer yoldaşlar ısrar edecek olurlarsa, gürültü çıkarmadan, açık ya da üstü örtülü tartışma olmadan ve azınlığın haklarının garantilenmesi talebi olmadan meydanı terketmeye hazır olduğumu açıkladım. (Kahkahalar.)
 

Bu, tabir caizse, ilk aşamaydı.
 

Ama şimdi, anlaşıldığı üzere, birincisine ters olan ikinci aşama başlamıştır. Şimdi artık Sekretarya'nın politizasyonu değil, teknikleştirilmesi talep ediliyor, Politbüro'nun ortadan kaldırılması değil, Politbüro için mutlak hakimiyet talep ediliyor.
 

Pekâlâ, eğer Sekretarya'nın basit bir teknik aygıta dönüştürülmesi Kamenev için gerçekten hoşsa, belki de gerçekten buna yanaşmak gerekirdi. Korkum şu ki, Parti buna yanaşmayacaktır. (Bir ses: "Çok doğru!") Teknik bir sekretaryanın, hem Orgbüro hem de Politbüro için hazırlaması gereken sorunları hazırlama yeteneğinde olacağına çok şüpheliyim.
 

Ama eğer Politbüro'nun mutlak hakimiyetinden sözediliyorsa, böylesi bir platforma köpekler bile güler. Politbüro mutlak hakimiyete sahip değil mi? Sekretarya ve Orgbüro Politbüro'ya tabi değil mi? Ama o zaman MK plenumu ne olacak? Muhalefetimiz neden MK Plenumu'ndan sözetmiyor? Politbüro'ya plenumdan daha büyük bir yetki vermeyi mi arzuluyor acaba?

Hayır, muhalefet, Sekretarya ile ilgili platformuyla ya da platformlarıyla kesinlikle şanssızdır.

11— Onun "Barışçıllığı"

SBKP(B) XIV. Parti Kongresi Kapayış Konuşması 207

"Aşağıda imzası bulunan MK üyeleri, Leningrad örgütünden bir dizi önder yoldaşın Parti Kongresi'ne hazırlığı, Parti MK'nın çizgisine karşıt olarak ve bu çizginin Leningrad'daki yandaşlarına karşı yürüttüğüne inanmaktadır. Aşağıda imzası bulunan MK üyeleri, Moskova Konferansı'nın kararını gerek içeriği gerekse biçimi itibariyle mutlak doğru saymakta ve MK'nın, Parti çizgisine karşı çıkan ve Parti'yi dezorganize eden bütün ve her türlü eğilimlere karşı çıkmakla yükümlü olduğuna inanmaktadır.
 

Sadece Parti birliğinin çıkarları doğrultusunda, Parti içinde barışın, RKP'nin en iyi örgütlerinden biri olan Leningrad örgütünün Parti MK'sına yabancılaşabilmesi tehlikesini bertaraf etmenin çıkarları doğrultusunda, aşağıda imzası bulunanlar, —Parti Kongresi MK'sının özenle belirlenmiş ve berrak politik çizgisini onayladıktan sonra— bir dizi tavizlerde bulunmayı mümkün saymaktadır. Buna uygun olarak şu önerileri yapıyoruz:
 

1—MK raporuna ilişkin kararın kaleme alınmasında, Moskova Konferansı'nın kararı, bazı formülasyonları yumuşatılarak temel alınmalıdır.

2— Leningrad Konferansı'nın mektubunun ve Moskova Konferansı'nın yanıtının gerek gazetelerde gerek bültenlerde yayınlanması, birliğin çıkarına, amaca uygunsuz sayılmalıdır.

3— Politbüro üyeleri... Parti Kongresi'nde birbirlerine karşı çıkmamalıdır.

4— Parti Kongresi'ndeki konuşmalarda Sarkis'ten (parti üyelerinin bileşiminin düzenlenmesi) ve Safarov'dan (devlet kapitalizmi) uzaklaşılmalıdır.

5— Komarov, Lobov ve Moskvin'le ilgili hata örgütsel yoldan düzeltilmelidir.

6— MK'nın, Leningradlı bir yoldaşı MK Sekretaryasına alma kararı, Parti Kongresi'nden hemen sonra gerçekleştirilmelidir.

7— Merkez yayın organıyla daha sıkı bağ kurma amacıyla Leningrad'dan bir yoldaş, merkez yayın organının redaksiyon kuruluna

alınmalıdır.

8— 'Leningradskaya Pravda' redaktörünün (Gladnev) zayıflığı gözönünde bulundurularak, MK ile görüşbirliği halinde, onun yerine daha güçlü bir yoldaş geçirilmelidir.

Kalinin, Stalin, Molotov, Cerjinski vd.

15.XII.1925" Böyle bir uzlaşma önerdik, yoldaşlar. Ama muhalefet uzlaşmaya yanaşmadı. Parti Kongresinde açık ve şiddetli bir mücadeleyi barışa tercih etti. Muhalefetin "barışçıllığı" budur.

12— Parti Birliği Kabul Ettirecektir

Biz özsel olarak şimdi de bu belgenin bakış açısında duruyoruz. Karar tasarımızda, bildiğiniz gibi, bazı formülasyonları, Parti'de barışın çıkarına yumuşatmış bulunuyoruz.
 

Biz budamaya karşıyız. Budama siyasetine karşıyız. Bu demek değildir ki, önderler ceza görmeksizin efelik taslayıp Parti'yle alay edebilir. Asla! Önderlerin önünde secde etmeyeceğiz. ("Çok doğru!" haykırışları. Alkışlar.) Biz birlikten yanayız, budamaya karşıyız. Budama siyasetinden nefret ediyoruz. Parti birlik istiyor ve onu kabul ettirecektir — eğer isterlerse, Kamenev ve Zinovyev'le birlikte, eğer istemezlerse, Kamenev ve Zinovyev olmadan. ("Çok doğru!" haykırışları. Alkışlar.)
 

Ama birlik neyi gerektiriyor? Birlik, azınlığın çoğunluğa tabi olmasını gerektiriyor. Bu olmadan, Parti birliği olmaz, olamaz.

Biz özel bir tartışma gazetesine karşıyız. "Bolşevik"te bir tartışma bölümü var. Bu tamamen yeterli olacaktır. Tartışmanın tadını kaçırmamak gerekir. Biz hükümet eden bir Parti'yiz, bunu unutmayınız. Tepedeki her anlaşmazlığın ülkede bize karşı bir eksi olarak etkide bulunduğunu unutmayınız. Yabancı ülkelerin sözünü bile etmiyorum.
 

MK'nın organları bugünkü yapılarını koruyacaklardır. Parti, onların parçalanmasına yanaşmayacaktır. ("Çok doğru!" haykırışları. Alkışlar.) Politbüro'nun zaten mutlak hakimiyeti var, MK'nın —plenum hariç— tüm diğer organlarının üstünde. Ama en üst organ plenumdur, bu bazen unutuluyor. Bizde plenum herşeye karar verir, dengeyi kaybetmeye başladıklarında, önderlerini hizaya getirir. ("Çok doğru!" haykırışları. Kahkahalar. Alkışlar.)
 

Parti birliği olmak zorunda, ve Parti, Parti Kongresi, yiğitlik gösterip, kendine gözdağı verdirtmezse [Parti birliği —ÇN] kurulacaktır da. (Sesler: "Kendimize gözdağı verdirtmeyeceğiz, biz barut koklamışız!") İçimizden biri gemi azıya alırsa, hizaya getirilecektir — bu zorunludur, bu elzemdir. Parti'yi bir kollektiften [Kollegium = heyet —ÇN] başka bir şey sayesinde yönetmek imkansızdır. İlyiç'ten sonra bunu sırf hayal etmek bile saçmadır (alkışlar), bundan sözetmek saçmadır.
 

Kollektif çalışma, kollektif önderlik, Parti'de birlik, MK organlarında birlik, azınlığın çoğunluğa tabi olması — bize şimdi lazım olan budur.
 

Leningrad'ın komünist işçilerine gelince, onların daima Partimizin en ön saflarında duracağına kuşkum yoktur. Onlarla birlikte Parti'yi inşa ettik, onlarla birlikte onu büyüttük, onlarla birlikte Ekim 1917'de ayaklanma bayrağını açtık, onlarla birlikte burjuvaziyi yendik, onlarla birlikte mücadele ettik ve inşamızın yolu üzerindeki güçlüklere karşı onlarla birlikte mücadele edeceğiz. Parti'nin demirden, Leninist birliği uğruna mücadelede Leningrad'ın komünist işçilerinin, diğer sanayi merkezlerindeki dostlarından geri kalmayacağına kuşkum yok. (Şiddetli alkışlar. "Enternasyonal" söylenir.)

"Pravda" No: 291, 292 ve 296, 20, 22 ve 29 Aralık 1925.

J. V. Stalin, "Eserler"