KÜTÜPHANE | LENIN

V.I. LENİN
RABOCHAYA GAZETA’YA MAKALELER

1899’un ikinci yarısında yazıl­dı. İlk defa 1925’te">

KÜTÜPHANE | LENIN

V.I. LENİN
RABOCHAYA GAZETA’YA MAKALELER

1899’un ikinci yarısında yazıl­dı. İlk defa 1925’te, Lenin Derlemesi III’te yayınlandı.
Bilinmeyen biri tarafından kop­ya edilen elyazmalarına uygun olarak yayın­landı.
V.I. LENİN, TOPLU ESERLER, CİLT 4 (1898-Nisan 1901), s. 205-221,
Lawrence & Wishart London, İngilizce Baskı,
Progress Publishers, Moscow,
Dördüncü Baskı 1977

YAZI KURULUNA MEKTUP
Sevgili yoldaşlar!
İsteğinize karşılık olarak, gazete i­çin üç makale gönderiyor ve genelde işbirliğimiz ve özelde de aramızdaki ilişkiler hakkında birkaç kelime söyle­menin elzem olduğuna inanıyorum.

Daha önceki temasınızdan bir yayınevi kurmak ve bir seri Sosyal-Demokratik broşürü edit yapmamı istediğinizi anladım.
Görüyorum ki şimdi durum değişti, bir gazetenin yayınına başlamak üzere olan yazı kurulunuzu oluşturmuşsunuz ve beni de işbirliğine davet ediyorsunuz.

Söylemeye gerek yok ki, bu öneriyi içtenlikle kabul ediyorum, fakat, bunu yaparken, başarılı işbirliğinin sadece aşağıdaki şartlarla olası olduğunu düşündüğümü de belirtmeliyim; 1) elyazma­ları ile ilgili kurallar hakkında (ka­bul edildiği, reddedildiği, değiştiril­diği) ve bütün yayınlar üzerindeki ka­rarlardan bilgilendirilecek şekilde edi­törler ve işbirliği yapan yazar arasında düzenli ilişkiler; 2) makalelerim özel bir takma isimle imzalanmalı (eğer size gönderdiğim kaybolmuşsa siz başka bir tane seçiniz); 3) teorik sorunları, şu andaki pratik görevleri, gazetenin (veya broşürler serisinin) istenen karakterini ilgilendiren temel konulardaki görüşler uzerinde, editörler ve işbirliği yapan yazar arasında anlaşma.

Editörlerin bu koşulları kabule deceğini ümit ederim ve aramızda mümkün olabilecek anlaşmayı en kısa zamanda hayata geçirmek için, üçüncü şarttan ortaya çıkan sorunlar üzerinde kısaca duracağım.

“Eski akımı güçlü” bulduğunuz ve Bernsteinizme ve onun Rus yandaşlarına karşı özel bir polemiğin gerekmediğini düşündüğünüz konusunda bilgi sahibi oldum. Bu görüşün çok iyimser olduğunu düşünuyorum. Bernstein’ın, Rusya Sosyal-­Demokratlarının çoğunluğunun kendisi ile aynı fikirde olduğu doğrultusundaki a­çıklaması [81]; “eski akımın” kurucusu, temsilcisi, ve en sadık savunucusu olan Emeğin Kurtuluşu Grubu [82] ile yurtdışındaki “genç” Rusya Sosyal-Demok­ratları arasındaki ayrılık; Rabochaya Mysl’ın birkaç yeni söz söyleme yönünde­ki boş çabası; “yaygın” siyasi görevlere karşı isyan etmek, küçük sorunları ve amatörce çalışmayı put derekesine yük­seltmek, “devrimci teorileri” kaba bir şekilde alayla cilalamak (No.7, “Ge­çerken”); son olarak, legal Marksist yazınındaki mutlak düzensizlik ve Bernsteincılığı kullanmak için onların temsilcilerinin çoğunun çılgınca çaba­ları, (a la mode -moda olmuş) “eleştiri” –bütün bunlar, bence, “eski akımın” yeniden kurulmasının ve enerjik bir şekilde savunulmasının gerçek bir ivedi sorun olduğunu göstermeye hizmet etmektedir.
Makalelerden, gazetenin görevleri ve yayın planı üzerine olan görüşlerimi göreceksiniz, ve bu sorun üzerindeki dayanışmamızın derecesini öğrenmekten çok memnun olacağım (ne yazık ki bu makaleler biraz acele ile yazıldı: hangi tarihe kadar gönderilmeleri gerektiğini bilmek benim için çok önemlidir).

Rabochaya Mysl’a karşı dolaysız bir polemiği başlatmanın gerekli olduğunu düşunuyorum, fakat bu amaç için No. 1-2, 6 ve 7’den sonrakilerin; ayrıca Proletarskaya Borba’nın [83] elimde olması gerekir. Ayrıca, en son olarak ismini verdiğim broşüre, gazetede gözden geçirmek için ihtiyacım vardır.

Makalelerin uzunluğu açısından kendime bir sınır çizmemem gerektiğini yazıyorsunuz. Bir gazete olduğu müddetçe, gazete makalelerine öncelik vermeyi ve hatta, ilerki bir tarihte makaleleri broşüre çevirme hakkımı saklı tutarak, broşür konuları olarak ele almayı düşünüyorum.Yakın gelecekte üzerinde durmayı önerdiğim konular şunlardır:

1) Program Taslağı (hemen göndereceğim) [84]; 2) RSDİP’nin gelecek kongresinde
tartışılacak taktik ve örgütlenme sorun­ları [85]; 3) İşçiler ve sosyalistler için özgürken, hapisteki ve sürgündeki temas kuralları üzerine bir broşür -Polonyalıların broşürünü model alarak “temas kuralları üzerine”­ eğer mümkünse, benim için temin ederseniz memnun olurum-; 4) Grevler (I.­ Anlamı, II. Grevler üzerine yasalar; III. Son yılların bazı grevlerinin gözden geçirilmesi); 5) Kadın ve İşçi Sınıfı davası­.
Yazı Kurulunun elindeki malzemenin neler olduğunu yaklaşık olarak bilmek istiyorum, ki aynı konular üzerinde tekrar durmaktan kaçınabileyim ve çoktan “tüketilmiş” konular üzerinde durma­yayım.

Yazı Kurulundan aynı kanallarla bir cevap bekleyeceğim (Bu yolun dışında grubunuzla herhangi bir haberleşme aracım olmadı ve yoktur da).

_____________________

PROGRAMIMIZ
Uluslararası Sosyal-Demokrasi şu an bir ideolojik yalpalama içindedir. Şimdiye dek, Marx ve Engels’in öğrettikleri devrimci teorinin sarsılmaz temelleri olarak görülüyorlardı, ama şimdi her yerden bu öğretilerin yetersiz ve za­manı geçmiş olduğunu ilan eden sesler yükselmektedir. Kendisinin bir Sosyal­-Demokrat olduğunu ilan eden ve Sosyal­-Demokratik bir organ yayınlamaya niyet­lenen herkesin, Alman Sosyal-Demokratlarının kafasını meşgul eden ve yalnızca onları meşgul etmekle kalmayan bir sorun karşısındaki tutumunu kesinlikle belir­lemesi gerekmektedir.

Biz tutumumuzu bütünüyle Marksist teoriden yana belirliyoruz: Sosyalizmi bir ütopyadan bir bilime dönüştüren, bu bilim için sağlam bir temel atan, bunu daha da geliştirmek ve her yönüyle mü­kemmelleştirmek için izlenecek yolu ilk gösteren Marksizm oldu. Emekçinin kiralanmasının, işgücünün satın alınmasının, milyonlarca mülksüz insanın bir avuç kapitalist, toprağın, fabrikaların, madenlerin vb. sahipleri tarafından köleleştirilmesini nasıl gizlediğini açıklayarak modern kapitalist gelişmenin, geniş-ölçekli üretimin küçük üretimi ortadan kaldırması ve sosyalist bir toplum sistemini mümkün ve gerekli kılan koşulları yaratması eğilimi gös­terdiğini ortaya koydu. Marksizm, bize kökleşmiş adetler, siyasal entrikalar, bulanık yasalar ve karmakarışık öğreti­lerin siyah örtüsü altından sınıf mücad­elesini bütun çeşitlikleri içerisindeki mülk sahibi sınıflar ile, mülksüzler kitlesi ve bütün mülksüzlerin başındaki proletarya arasındaki mücadeleyi çekip çıkarmayı öğretti.

Marksizm, bir devrimci sosyalist par­tinin görevinin, kapitalistlere ve on­ların çanak yalayıcılarına, işçilere düşen payı artırmak için yalvarmak ve komplolar düzenlemek değil, fakat prole­taryanın, nihai amacı siyasi iktidarın proletarya tarafından ele geçirilmesi ve sosyalist bir toplumun kurulması olan, sınıf mücadelesini örgütlemek ve bu mücadeleye önderlik etmek olduğunu aydınlığa çıkardı, kavuşturdu.

Ve işte şimdi biz soruyoruz: içinde bulunduğumuz günlerde pek çok gürültü

Çıkartan ve Alman sosyalisti Bernstein`ın çevresinde toplanmış bulunan çığırtkan “yenilikçiler” tarafından bu teoriye yeni bir şey katılmış mıdır? Kesinlikle hayır. Onlar, Marx ve Engels’in bize geliştirmemizi emrettik­leri bilimi bir adım olsun ileriye götürmüş değillerdir; onlar, proletaryaya hiçbir yeni mücadele yöntemi öğretmemişlerdir; onlar, geri teorilerden parçalar ödünç alarak ve proletaryaya müca­dele teorisini değil teslimiyet -proletaryanın en amansız düşmanlarına, sosya­listleri yemlemek için yeni araçlar

aramaktan hiç bir zaman usanmayan hükümetlere ve burjuva partilerine teslimi­yet­ teorisini vaaz ederek yalnızca ri­cat etmişlerdir. Rusya Sosyal-Demokrasisinin kurucularından ve önderlerinden biri olan Plehanov, Bernstein`ın en son “eleştirisi”ni [87] amansızca eleştirmekte bütünüyle haklıydı; Bernstein’in görüşleri şimdi, Alman işçileri tarafından da (Hannover Kongre­sinde) [88] reddedilmektedir.

Bu söz1erin bir suçlama seliyle karşılaşacağını sanıyoruz; sosyalist partiyi, “dogma”dan saptıkları için, her bağımsız görüş için, “batıniler”i kesen bir “müminler tekkesi”ne çevirmek istediğimiz çığlıkları yükselecektir. Bu çok moda ve keskin lafların hepsini biliyo­ruz. Ne var ki, bunların içinde zerre kadar hakikat ya da anlam bulunmamaktadır. Butün sosyalistleri birleştiren, onların, bütün inançlarını kendisinden aldıkları, ve mücadele yöntemleri ile eylem araçlarında kendisini uyguladıkları devrimci bir sosyalist teori olmaksızın güçlü bir sosyalist parti olamaz. Bütün bilginizle doğru olarak gördüğünüz böylesi bir teoriyi temelsiz saldırılara ve kokuşturma girişimlerine karşı savunmak bütün eleştiriye karşı olduğumuz anlamına gelmez. Biz Marx’ın teorisini tamamlanmış ve ihlal edilmez bir şey olarak görmüyoruz; tersine, biz onu yalnızca, eğer hayata ayak uydurmak istiyorlarsa, sosyalistlerin her yönde geliştirmeleri gereken, bilimin temel taşını atmış olduğu inancındayız. Biz, Marx’ın teorisinin bağımsızca işlenmesi­ni Rusya sosyalistleri için özellikle esas olduğu düşüncesindeyiz; çünkü, bu teori, özgül olarak İngiltere’de Fransa’dan farklı, Fransa’da Almanya’dan farklı ve Almanya’da Rusya’dan farklı uygulanan genel kılavuz ilkelerden başka bir şey sağlamamaktadır. Bunun için biz, gazetemizde teorik sorunlar üzerine makalelere hoşnutlukla yer ayıracağız ve bütün yoldaşları da ihtilaflı noktaları açıkça tartışmaya çağırıyoruz.

Rusya’da, sanki, Çar ve Çarlık hükümeti bütun sınıflardan bağımsızmış ve hepsine eşit muamele edermiş gibi görünür. Ama gerçekte ise,bütun memurlar özellikle mülk sahibi sınflardan seçilmektedir ve hepsi de bakanları kendi çaldıkları havada oynatan ve ne isterse elde eden büyük kapitalistlerin etkisi altında­dırlar. Rusya işçi sınıfı iki katlı bir boyunduruk altındadır; hem kapitalistler ve toprak sahipleri tarafından soyulup yağmalanır, hem de, onlara karşı savaş­masını engellemek için polis elini kolu­nu bağlar, ağzına tıkaç sokar ve halkın haklarını savunmak için yapılan her girişim kıyıma uğratılır. Bir kapita­liste karşı yapılan her grev askerin ve polisin işçilerin üzerine salınmasına yol açar. Her ekonomik mücadele zorunlu olarak bir siyasal mücadele haline gelir ve Sosyal-Demokrasinin de bunların iki­sini biribirine, çözülemez bir biçimde, proletayanın tek bir sınıf mücadelesi olarak birleştirmesi gerekir. Böylesi bir mücadelenin ilk ve en başta gelen hedefi siyasal hakların ele geçirilmesi, siyasal özgürlüğün ele geçirilmesi olmalıdır. Eğer St. Petersburg işçileri tek başlarına, sosyalistlerden azıcık yardım görerek, süratle hükümetten bir taviz koparmayı iş gününün kısaltılması yasasının benimsenmesi [89]­ başarmış­larsa, o zaman, tek bir Rusya Sosyal-Demokratik Partisi tarafından önderlik edilen Rusya işçi sınıfı bir bütün olarak, ısrarlı bir mücadele içinde, bunun­la karşılaştırılamayacak kadar önemli tavizleri elde edebilecektir.

Rusya işçi sınıfı, başka hiç bir sınıf yardımına koşmasa bile kendi eko­nomik ve siyasal mücadelesini tek başına açmaya muktedirdir. Ama siyasal mücade­lede işçiler tek başlarına değillerdir. Halkın haklardan topyekün yoksunluğu ve başı bozuk memurların vahşi yasa tanı­mazlıkları, özgür düşüncenin ve özgür konuşmanın baskı altına alınmasına tes­lim olmayan bütün onurlu eğitilmiş in­sanların öfkesini uyandırmaktadır; bunlar baskı altında tutulan Polonyalıların, Finlerin,Yahudilerin ve Rus dinsel mezheplerinin öfkesini uyandırmaktadır; bunlar, küçük tüccarların, imalathane sahiplerinin, hiç bir yerde memurların ve polisin eziyetlerinden kurtulamayan köylülerin öfkesini uyandırmaktadır. Bu grupların hepsi de tek başlarına kararlı bir siyasal mücadeleyi sürdürme yeteneğinden yoksundurlar. Ama işçi sınıfı bu mücadelenin sancağını yükselttiğinde, her yandan destek göre­cektir. Rusya Sosyal-Demokrasisi halkın hakları için bütün savaşların, bütün demokrasi savaşçılarının başına geçecek ve yenilmez olduğunu gösterecektir.

Bunlar­ bizim temel görüşlerimizdir ve biz bunları gazetemizde her bakımdan sistematik olarak geliştireceğiz. İna­nıyoruz ki, bu şekilde Rusya Sosyal-­Demokratik İşçi Partisi’nin yayınlanan Manifesto’sunda gösterdiği yolda yürüyor olacağız.

___________________

ŞU ANDAKİ GÖREVİMİZ

Rusya işçi-sınıfı hareketi, bugun, bir geçiş dönemi yaşamaktadır. Batı bölgesi, St. Petersburg, Moskova, Kiev ve diğer şehirlerin Sosyal-Demokratik işçi örgüt­lerinin gerçekleştirdiği mükemmel baş­langıç, Rusya Sosyal-Demokratik İşçi Partisinin kuruluşu (ilkbahar 1898) ile tamamlandı. Rusya Sosyal-Demokrasisi buütün gücünü bu büyuk ileri adıma harcamakla, şimdilik bitkin görünüyor ve tekrar geriye giderek, eski ayrı ayrı

tecrit olmuş yerel örgütler şeklinde çalışmaya başladı. Parti, varlığını ortadan kaldırmadı; o, sadece kuvvet ka­zanmak ve tüm Rusya Sosyal-Demokratlarını sağlam temelde birleştirmek için kendi içine çekildi. Bu birliği gerçekleştirmek,uygun bir düzen geliştirmek ve dar yerel soyutlanmayı tam olarak ortadan kaldırmak­ -işte Rusya Sosyal­Demokratlarının şu andaki ve en acil görevi budur.

Hepimiz, görevimizin proleter sınıf mücadelesini örgütlemek olduğu üzerinde anlaştık. Fakat, bu sınıf mücadelesi nedir? Belirli bir fabrikadaki ya da bir sanayi dalındaki işçilerin işveren veya işverenlere karşı verdiği mücadele sınıf mücadelesi midir? Hayır, bu sadece onun zayıf bir embriyosudur. İşçilerin mü­cadelesi, yalnızca tüm ülkedeki işçi sınıfının en önde gelen temsilcileri bir bütün olarak işçi sınıfı bilincine ulaş­tıkları zaman ve mücadelelerini teker teker işverenlere değil de, kapitalerin bütün sınıfına ve onu destekleyen hükümete karşı yönelttikleri zaman, bu mücadele sınıf mücadelesi olur. Ne zaman ki birey olarak işçi, kendisi­nin, bütün işçi sınıfının bir üyesi olduğunu farkeder, ne zaman ki o, teker teker işverenlere ve hükümet görevlilerine karşı verdiği küçük günlük mücadelenin bir bütün olarak, burjuvaziye ve bütün hükümete karşı verdiği bir mücadele olduğunu farkeder, yalnızca o zaman onun mücadelesi sınıf mücadelesi olur.

“Her sınıf mücadelesi siyasi bir mücade­ledir” [90]. Marx’ın bu ünlü sözleri, işçilerin işverenlere karşı verdiği her mücadelenin her zaman siyasi mücadele olduğu şeklinde anlaşılmamalıdır. İşçilerin kapitalistlere karşı mücadelesi, sınıf mücadelesi olduğu ölçüde kaçınılmaz olarak siyasi mücadele olur şeklinde anlaşılmalıdır. İşçileri örgütle­yerek onlar arasında propaganda ve ajitasyon yapmak, onları, ezenlere karşı yürüttükleri kendiliğindenci mücadelele­rini bir bütün olarak sınıf mücadelesine, belirli siyasi ve sosyalist ideal­leri olan belirli bir parti mücadelesine dönüştürmek, Sosyal-Demokratların görevidir. Böyle bir şeye sadece yerel bir çalışma ile ulaşılamaz.

Ülkemizdeki yerel Sosyal-Demokratik eylem, oldukça yüksek bir düzeye ulaştı. Sosyal-Demokratik fikirlerin tohumları tüm Rusya çapında yayılmaktadır; işçi bildirileri -Sosyal-Demokratların ilk yazın tipi St. Petersburg’tan Kransno­yarsk’a, Kafkas’tan Urallar’a kadar bi­linmektedir. Şu anda eksik olan, bütün bu yerel çalışmanın tek bir parti ça­lışması içinde birleştirilmesidir. En büyük eksikliğimiz –ki bu eksikliği gidermek için bütün enerjimizi harcama­lıyız­ yerel çalışmanın dar “amatör” karakteridir. Bu amatörce karakter yüzünden, Rusya’daki işçi sınıfı hareketinin birçok biçimleri yerel olaylar olarak kalmakta ve tüm Rusya Sosyal-Demok­rasisi için örnek olma önemi ile bütün Rusya işçi sınıfı hareketinin bir aşa­ması olarak önemini büyük ölçüde yitir­mektedir. Bu amatörlük yüzünden tüm Rusya’daki işçi sınıfının çıkarlarının bilinçliliği işçiler içerisinde yetersiz aşılanmakta; onlar, kendi mücadelelerini Rusya sosyalizmi ve Rusya demokrasisi fikri ile yeterince birleştirememekte­dirler. Bu amatörlük yüzünden, yoldaşların teorik ve pratik sorunlar üzerindeki görüşleri merkezi gazetede açıkça tartışılmamakta, bu görüşler Parti için ortak programın uzun uzadıya özenle hazırlanıp tamamlanmasına ve ortak taktiklerin tasarlanmasına hizmet etmemek­te, bu görüşler ya dar çalışma grupla­rında kaybolmakta ya da yerel ve belirli durumların aşırı bir şekilde abartılma­sına yolaçmaktadır. Amatörlüğümüz yetti artık! Biz ortak eyleme geçmek için, ortak parti programının özenle ha­zırlanıp tamamlanmasıiçin, partimizin taktikleri ve örgütlenmesi üzerinde ortak tartışmak için yeterli olgunluğa eriştik.

Rusya Sosyal-Demokrasisi eski devrim­ci ve sosyalist teorileri eleştirmede çok şey yaptı; kendisini sadece eleştirilerle ve teorileşme ile sınırla­madı; o, programın havada asılı durmadığını fakat halkın, yani fabrika proletaryasının çok geniş kendiliğinden­ci hareketlerini karşıladığını gösterdi. O, şimdi aşağıdaki çok zor fakat çok önemli adımı atmalıdır -şartlarımıza uygun olarak hareketin örgütlenmesini özenle hazırlayıp tamamlamak. Sosyal-­Demokrasi işçi sınıfı hareketine basitçe hizmet olarak sınırlandırılmamıştır: O, Komünist Manifesto’nun temel görüşünu tekrarlayan Karl Kautsky’nin deyimi ile “sosyalizm ve işçi-sınıfı hareketinin bileşimini” temsil eder. Kendiliğindenci işçi-sınıfı hareketine kesin görüşler getirmek, bu hareketi, çağdaş bilim seviyesine erişmesi için, sosyalist i­nançlarla birleştirmek, bunu sosyalizmi başarmak için demokrasi uğruna verilen düzenli siyasi mücadelelerle birleştir­mek Sosyal-Demokrasinin görevidir –tek kelimeyle, bu kendiliğindenci hareketi yıkılamayan tek bir devrimci parti eyle­mi ile kaynaştırmak. Batı Avrupa’daki sosyalizm ve demokrasi tarihi, Rusya devrimci hareketi tarihi, işçi-sınıfı hareketimizin tecrübesi -işte, Partimiz için anlamlı örgütlenme ve anlamlı tak­tikleri özenle hazırlama ve tamamlamada özümleyeceğimiz materyal budur. Bu ma­teryalin “analizi”, hiç bir yerde bulu­nacakhazır modeller olmadığından, bağımsız olarak yapılmalıdır. Bir yandan, Rusya işçi-sınıfı hareketi Batı Avrupa’dakinden tamamen değişik şartlar­da varolmaktadır. Bunun üzerinde her­hangi bir yanlışlık çok tehlikelidir. Diğer yandan, Rusya Sosyal-Demokrasisi Rusya’daki geçmiş devrimci partilerden belirli ölçüde farklıdır, bu yüzden eski Rusya uzmanlarının gizli örgütlenme ve devrimci tekniğini öğrenme gerekliliği (bu gerekliliği çekinmeden kabul ediyoruz), hiç bir şekilde, onları eleştirel olarakdeğerlendirme ve kendi örgütlenmemizi bağımsız olarak özenle hazırlayıp tamamlama görevimizi hafifletmez.

Böyle bir görevin sunulmasında, özel­likle üzerinde ısrar edilmesi gereken iki esas sorun öne çıkar: 1)Yerel Sosyal-Demokratik eylemin tam serbestliği için ihtiyaç ile tek bir -ve, neticede, merkezi­ partinin kurulması için ihtiyaç nasıl birleştirilebilir? Sosyal-Demokrasi gücünü, çeşitli sanayi merkezlerinde değişik zamanlarda değişik biçimlerde kendini gösteren kendiliğin­denci işçi-sınıfı hareketinden almak­tadır; yerel Sosyal-Demokratik örgütle­rin eylemleri tüm Parti eyleminin te­melini oluşturmaktadır. Eğer bunlar soyutlanmış “amatör”lerin eylemleri ise, kesin konuşulursa, bu proletaryanın sı­nıf mücadelesinin örgütlülüğü ve önderliği olmayacağından Sosyal-Demokratik Eylemler olarak adlandırılamaz. 2) Sosyal-Demokrasinin siyasi özgürluk için mücadeleyi başlıca amaç edinen devrimci bir parti haline gelmesi çabaları ile Sosyal-Demokrasinin siyasi komplolar ör­gütlemeyi kararlılıkla reddedişi ile, onun, “işçileri barikatlara çağırmasını” kesinlikle reddedişi (P.B. Axelrod tara­fından doğru olarak konduğu gibi) ile, veya, genelolarak, hükümete saldırı için birgrup devrimci tarafından düşünülen şu veya bu “plan”ı işçilere empoze etme çabası ile nasıl birleştirilebilir?

Rusya Sosyal-Demokrasisinin, bu sorun­lara teorik çözümler getirdiğine inanma­ya her hakkı vardır; bunun üstünde tar­tışmak, “Programımız” makalesinde söyle­nenleri tekrarlamak demektir. Şimdi, bu sorunlara pratik çözüm getirmek gerekir. Böyle bir çözüm,tek bir kişi veya tek birgrup tarafından hazırlanamaz; bu sadece bir bütün olarak Sosyal-Demokra­sinin örgütlü eylemi tarafından sağlana­bilir. Şu andaki en acil görevimizin bu sorunların çözülmesi için uğraşmak o1­duğuna inanıyoruz, bunun için şu andaki amacımız düzenli olarak çıkan ve yerel gruplarla sıkı bağları olanParti organının temelini atmaktır. Sosyal-Demok­ratların tüm eylemlerinin, bütün gelecek dönem için, bu yönde olması gerektiğine inanıyoruz. Yerel çalışmalar, böyle bir organ olmadan dar “amatörce” kalacaktır. Partinin oluşturulması -eğer o Partinin doğru temsilciliği belirli bir gazete içinde örgütlü değilse -büyük ölçüde yalnızca lafta kalır. Merkez Organ tara­fından birleştirilemeyen bir ekonomik mücadele tüm Rusya proletaryasının sınıf mücadelesi olamaz. Eğer Parti, bir bütün olarak, siyasal sorunlar üzerinde açık­lamalar yapmazsa ve mücadelenin değişik biçimlerine yön vermezse, siyasi mücadele yurütmesi olanaksızdır. Devrimci güçlerin örgutlenmesi, disipline sokul­ması ve devrimci tekniğin geliştirilmesi, bir merkez organda tartışılmadan, işlerin yürümesi için bazı şekil ve kuralların kollektif bir şekilde özenle hazırlanıp tamamlanmadan –merkez organ aracılığı ile-, Parti üyelerinin bütün Partiye olan sorumluluğunu oluşturmadan başarmak olanaksızdır.

Tüm Parti güçlerini -tüm yazın güçle­rini, tüm örgütsel yetenekleri, tüm ma­teryal kaynaklarını vs.­ bütün Partinin organının kuruluşu ve doğru yürütülmesi için yoğunlaştırma gerekliliğinden söz ederken, bir an bile diğer çeşit eylemleri -örneğin, yerel ajitasyon, gösteri, boykot, casusların cezalandırılması, burjuvazinin tek tek temsilcilerine ve hükümete karşı acımasız kampanyalar dü­zenlemek, protesto grevleri düzenlemek,

vs.,­ arka plana itmeyi düşünmüyo­ruz. Tam tersine, bu tür eylemlerin Parti eylemlerinin temelini oluşturduğu­na ikna olduk, ancak, bunların tüm Partinin bir organın da birleştirilmesi olmaksızın, bu tür devrimci müdahaleler öneminin onda dokuzunu yitirirler; Parti tecrübesinin, Partinin devamlılığının ve geleneklerinin yaratılmasına yön veremezler. Parti organı böyle eylemlerle rekabet etmek bir yana, onların değişik şekillerde uygulanmasında, birleştiril­mesinde ve sistemleştirilmesinde büyük etken olacaktır.

Düzenli çıkan ve düzenli dağıtılan organın kurulması için tüm güçlerin yo­ğunlaştırılması gerekliliği, diğer Avru­pa ülkelerinin Sosyal-Demokrasisine kıyasla Rusya Sosyal-Demokrasisinin özel durumundan dolayı ortaya çıkmıştır. Almanya, Fransa vs. işçileri hareketi örgütlemek için gazeteden ayrı çok sayıda daha değişik olanaklara sahiptir -parlamento çalışması, seçim ajitasyonu, kamusal toplantılar, yerel (kır ve kent) kamu kuruluşlarına katılma, (mesleki, esnaf vs.) sendikaların açıkça yürütülmesi, vs., vs. Tüm bunların yerine, evet, tüm bunların yerine -siyasal özgürlük kazanana kadar­ devrimci bir ga­zete aracılığı ile çalışmalarımızı yürütmeliyiz, gazete olmaksızın tüm işçi sınıfı hareketinin geniş örgütlenmesi olamaz. Biz komplolara inanmayız, hükü­meti yoketmek için yapılan bireysel devrimci maceracılığı reddederiz. Alman Sosyal-Demokrasisinin emektarı Liebknecht’in söz1eri eylemlerimize pa­rola olarak hizmeteder: “Studieren, propagandieren, organisieren” ­ -öğren, propaganda yap, örgütle- ve bu eylemin merkez noktası yalnızca Parti Organı olabilir ve olmalıdır.
Fakat düzenli ve az çok dengeli kurulmuş bir organ mümkün mü,ve hangi şartlarda mümkündür? Bu konuya gelecek defa değineceğiz.
____________________

ACİL BİR SORUN
Bir önceki makalemizde, düzenli olarak çıkanve dağıtılan bir Parti organını oluşturmanın şu andaki görevimiz olduğu­nu söyledik, ve bu amaca ulaşmanın nasıl ve ne şartlarda mümkün olduğu sorununu ortayakoyduk. Bu sorunun daha önemli yönlerini inceleyelim.

Bu görüşe esas itaraz olarak şu öne sürülebilir: Bu amacın başarılması için ilk olarak yerel grup çalışmalarının gelişmesi gereklidir. Bu oldukça yaygın olan görüşün yanlış bir görüş olduğunu düşünüyoruz. Biz derhal Parti organını ­ve bunu takiben Partiyi­ kurabiliriz ve kurmalıyız ve bunları sağlam bir temele oturtmalıyız. Böyle bir adım için gerek­li şartlar zaten vardır: yerel Parti ça­lışmaları devam etmekte ve açıktır ki bu çalışmalar derin kökler salmıştır; daha da sıklaşan, polisin yıkıcı saldırıları sadece kısa kesintilere yol açmakta, savaşta düşenlerin yerlerini taze güçler hızla yenilemektedir. Parti, sadece yurtdışında değil, ama Rusya’da da basım ve yazın kaynaklarına sahiptir. Dolayısıyla sorun, hali hazırda yürütülen çalışmaların “amatör”ce mi yoksa tüm bu çalışmaların yansıyacağı ortak bir organ çerçevesinde ve bir parti çalışması şek­linde örgütlenip örgütlenemeyeceği sorunudur.

Burada, hareketimizin en acil sorunu­na, hassas noktasına –örgütlenmeye-­ gel­miş oluyoruz. Devrimci örgütlenme ve disiplini mükemmelleştirmek mutlak ge­rekliliktir. Bu açıdan, eski devrimci Rusya partilerinden geride oldğumuzu açıkça kabul etmeliyiz, ve onları geçmek ve de onlardan üstün olmak için çabalarımızı bu yönde yoğunlaştırrna­lıyız. Geliştirilmiş bir örgütlenme ol­madan, genelde işçi-sınıfı hareketimizin ilerlemesi, özelde de düzenli çalışan organı ile aktif bir partinin kurulması gerçekleşemez. Bu, meselenin bir yönü. Diğer yönden, var olan Parti organları (kuruluşlar, gruplar ve de gazeteler anlamında organlar) örgütlenme sorunla­rına daha fazla dikkat göstermeli ve yerel gruplarına bu doğrultuda etki yapmalıdır.

Yerel amatörce çalışma daima aşırı şekilde kişisel ilişkilere, eğitim guru­bu metodlarına yol açar, ve biz, bugünkü çalışmalarımıza çok dar olan ve aşırı potansiyel harcamasına neden olan eğitim grupları çalışması aşamasından geçtik. Sadece tek bir parti içindekaynaşma, güçlerin idareli kullanımı ve işbölümü ilkelerini sıkıca gözlemlememizi mümkün kılacaktır, ki bu, kayıpları azaltmak ve otokratik hükümetin baskı ve çılgınca zorbalıklarına karşı olabildiğince güve­nilirbir siper inşa etmek için başa­rılmalıdır. Bize ve Rusya “yeraltısının” büyük alanlarında saklı olan küçük sosyalist gruplara karşı var olan en güçlü modern devletin büyük mekanizması, sosyalizmi ve demokrasiyi ezmek için tüm gücünü kullanmaktadır. En sonunda bu polis devletini yıkacağımıza ikna olduk, çünkü toplumumuzun güçlü ve gelişen kısımları demokrasi ve sosyalizm yanlısıdır; fakat, hükumete karşı sis­temli bir mücadele yürütmek için devrim­ci örgütlenmeyi ve yeraltı çalışma tek­niğini en yüksek mükemmelliğe yükseltme­liyiz. Tek tek Parti üyelerinin veya ayrı üye gruplarının Parti çalışmasının değişik konularında -bazıları yayın basımında, bazıları onun sınırlardan taşınmasında, üçüncü kategoridekiler Rusya içindeki dağıtımında, dördüncüsü şehir­lerdeki dağıtımında, beşincisi gizli toplantı yerleri ayarlamada, altıncısı bağışları toplamada, yedincisi hareket hakkında bilgi toplamada ve yazışmaları iletmede, sekizincisi ilişkileri devam ettirmede,vs. , vs.­ uzmanlaşmaları gerekir. Biliyoruz ki, bu tip uzmanlaşma, çalışma gruplarındaki normal çalışmadan çok daha fazla ölçütlülük,alçak gönülülük ve görülmeyen günlük işlere yoğun­laşmada çok daha büyük yetenek ve gerçek kahramanlık gerektirir.

Rusya sosyalistlerive Rusya işçi­ sınıfı kahramanlık niteliklerini göster­diler, ve genel olarak insan eksikliğin­den şikayet etmek, günah işlemek ola­caktır. Çalışan gençlik arasında demok­rasi ve sosyalizm için heyecanlı, kontrol edilemeyen bir çoşkunun varlığı gözlemlenmelidir ve hapishaneler ve sürgün yerleri tıklım tıklım dolu olmasına rağmen, aydınlar arasından işçilere hala daha yardım edenler çıkmaya devam etmek­tedir. Eğer bu yeni taraftarlara, devrimci amaç için daha sıkı örgütlenme gerekliliği geniş çapta belirtilirse, düzenli yayınlan ve dağıtılan Parti gazetesinin örgütlenme planı rüya olmaktan çıkar. Bu planın başarılı olması için gereken şartlardan birine bakalım –gazeteye her yerden düzenli yazışma ve diğer materyallerin sağlanmasının sağla­ma alınması. Devrimci hareketimizin dai­ma yeniden dirilen zamanlarda yurtdışında basılan gazetelelerle dahi bu işin başarılabilecek bir amaç olduğu tarih tarafından kanıtlanmadı mı? Eğer değişik yörelerde çalışan Sosyal-Demok­ratlar Parti gazetesini kendilerine ait

olarak görürlerse ve onunla düzenli ilişkiyi sağlarlarsa, kendi sorunlarını ve hareketin tüm yönlerini tartışmayı kendilerine esas görev olarak koyarlarsa, o zaman hareket hakkında, hiç de karmaşık olmayan gizlilik metodları ihlal edilmeden, tam bilgi sağlanmasının
güvence altına alınması mümkün olur. Sorunun diğer yönu, Rusya’nın tüm bölge­lerine düzenli olarak gazetenin dağı­tılması. Rusya’daki devrimci hareketin eski biçimlerinin getirdiği benzer gö­revden çok daha zordur, daha zordur çünkü o dönemde gazeteler bu ölçüde halk yığınlarını kapsayacak tipte değildi. Bununla beraber, Sosyal-Demokratik gaze­telerin amacı, onların dağıtımını kolay­laştırır. Gazetenin düzenli olarak ve bol miktarda esas olarak dağıtılacağı yerler sanayi merkezleri, fabrika köy ve kasabaları, büyük şehirlerin fabrika yöreleri vs. olmalıdır. Böyle merkezlerde nüfusun hemen hemen hepsi işçi sınıfıdır; esasında böyle yerlerdeki bir işçi durumun ustasıdır ve polisi aldatmada yüzlerce metod bilir; komşu fabrika merkezleri ile ilişkiler olağanüstü çalışmaları ile ayırdedilir. Sosyalistlere karşı İstisnai Kanun (1878-90) [91] döneminde Alman polisi, Rusya polisinden daha kötü değil ama ihtimalen daha iyi çalıştı, yine de Alman işçileri,onların örgüt ve disiplini sayesinde, gizli gazeteyi düzenli olarak sınırlardan geçirdiler ve abone olan her eve dağıt­tılar, öyleki bakanlar bile Sosyal­-Demokratik gazeteyi (“Kızıl Posta”) takdir etmeden kendilerini alamadılar. Şüphesiz ki biz öyle bir başarıyı hayal etmiyoruz, fakat eğer çabalarımızı ona doğru yöneltirsek, Partimizin gazetesini yılda oniki defa çıkarabilir ve hareketin esas merkezlerindeki sosyalizm tara­fından ulaşılabilen tüm işçi guruplarına düzenli olarak dağıtabiliriz.

Uzmanlaşma sorununa dönerken, uzman­laşmanın yetersizliğinin nedeni olarak kısmen “amatör” çalışmanın hakimiyetini, kısmen de Sosyal-Demokratik gazeteleri­mizin genellikle örgütlenme sorununa gerekenden çok daha az önem vermelerini göstermeliyiz.
Dahası: Sadece daha iyi örgutlenme ve ortak Parti organının kurulması ile Sosyal-Demokratik propaganda ve aji­tasyonun içeriği genişleyebilecek ve derinleşecektir. Buna çok ihtiyaç duyu­yoruz. Yerel çalışma, hemen hemen kaçı­nılmaz olarak yerel özelliklerin abar­tılmasına (...............*) [*Bu ksımın el yazmaları eksiktir] ayni zamanda ileri Demokratik bir organ olan merkezi bir organ olmadan, bu olamaz. Ancak o zaman Sosyal-Demokrasiyi demokrasi için öncü bir savaşçıya dönüştürme arzumuz gerçek olacaktır. Ancak o zaman, ayrıca, kesin siyasi taktiklerimizi çizebileceğiz. Sosyal-Demokrasi, saçma olan “gerici kitle” teorisini reddetti. O, ilerici sınıfların desteğini gerici sınıflara karşı kullanmayı en önemli siyasi görev­lerden biri olarak görür. Örgütler ve yayınlar yerel karakter taşıdığı sürece, bu görev hiç de yerine getirilemeyecek­tir: işler teker teker “liberallerle” olan ilişkilerden ve onlardan değişik hizmetler” koparmadan öteye gitmez. Siyasi mücadelenin ilkelerini tutarlı olarak uygulayan ve demokrasi bayrağını yükseklerde tutan genel bir Parti organı ancak tüm demokratik militan unsurları kendi tarafına kazanabilecekve Rusya’nın tüm ilerici güçlerini siyasal özgürlük için birleştirebilecektir. An­cak o zaman, işçilerin polise ve devlet kuruluşlarına ve memurlarına karşı olan gizli nefreti mutlakiyetçi hükümete karşı bilinçli nefrete, işçi-sınıfının ve tüm Rusya halkının hakları için şid­detli mücadelenin yürütülmesi için kararlılığa dönüştürebiliriz! Böyle bir temel üzerine kurulmuş, sıkı örgütlenmiş bir parti, modern Rusya’da, en büyük siyasi güç olduğunu kanıtlayacaktır!

____________________

Gelecek sayılarda Rusya Sosyal-Demok­ratik İşçi Partisinin program taslağını yayınlayacağız ve çeşitli örgütsel sorunlar üzerine daha detaylı tartışmaya başlayacağız.

NOTLAR
(Notlardaki numaralama İngilizce baskısındaki gibi aynen korunmuştur -Ç.N.)

[80] Lenin, “Programımız,” “Şu Andaki Görevimiz” ve “Acil Bir Sorun”u sürgünde iken yazdı. Makaleler, RSDİP’nin Birinci Kongresinde Parti’nin resmi organı olması kararlaştırılan Raboçaya Gazeta içindi. 1899’da, gazetenin yayınlanmasını sağlamak için yeniden bir çaba gösterildi ve Yazı Kurulu Lenin’e editörlüğünü üstelenmesini önerdi; daha sonra onu işbirliğine çağırdı. Lenin, makaleleri Yazı Kurulu’na mektubuyla birlikte gönderdi. Yeniden yayınlama çabası başarısız olmuştu ve makaleler hiç bir zaman basılamamıştı.

[81] Rus oportünistleri, “ekonomistler” ve Bundçular, Bernstein’in görüşleri ile uyum içinde idiler. Bernstein, “Sosyalizmin Temelleri”n­de kendi düşünceleriyle görüş birliğini, Rusya Sosyal-Demokratlarının çoğunluğunun görüşüymüş gibi göstermiştir.

[82] Bu, Kasım 1898’de, Zürih’te toplanan Rusya Sosyal-Demokratları Yurtdışı Birliği’nin Birinci Kongresindeki bölünmeye referanstır.

[83] Derleme, Proletarskaya Borba (Proleter Mücadele), No. 1, Urallar Sosyal-Demokratik grubu tarafından yayınlandı. 1898-99 kışında grubun kendi basımevinde basıldı. Derlemeyi hazırlayan yazarlar “ekonomist” bir tavır takındılar, işçi-sınıfının bağımsız bir partisinin gerekliliğini reddettiler ve devrimin genel bir grevle gerçekleşeceğine inanıyorlardı. Lenin, bu derlemenin yazarlarının görüşlerini Ne Yapmalı’nın IV. Kısım’daki değerlendirmesinde ele aldı.

[84] “Partimizin Taslak Bir Programı”na referanstır.

[85] Burada, 1900 baharında yeralması öngörülen Rusya Sosyal Demokratik İşçi Partisi’nin İkinci Kongresine değinilmektedir.

[86] F.P. – Lenin’in takma isimlerinden biri.

[87] Referans, Alman Sosyal-Demokratlarının organı Neue Zeit (Yeni Zaman) `da, Temmuz 1898’de yayınlanan Plehanov’un “Bernstein ve Materyalizm” makalesinedir.

[88] Alman Sosyal-Demokratlarının Hannover Kongresi 27 Eylül’den 2 Ekim (9-14 Ekim} kadar, 1899’da toplandı. Gündemde tartışılan “Partinin Temel Görüş ve Taktiklerine Saldırı” ana noktasında Kongre, geniş bir eleştiriye tabi tutmadan Bernstein’in revizyonist görüşlerine karşı oy kullandı.

[89] 2 (14) Haziran 1897 yasası, sanayi işletmeleri ve demiryolu işyerleri için onbir buçuk saatlik çalışma gününü yürürlüğe koydu, Bundan önce, Rusya’da çalışma günü düzenlenmemişti ve 14-15 saat kadar uzundu. Çarlık hükümeti 2 Haziran yasasını işçi-sınıfına önderlik eden İşçi Sınıfının Kurtuluşu Uğrunda Mücadele Birliği’nin baskısı sonucunda yürürlüğe koymaya zorlandı. Lenin, Yeni Fabrika Yasaları broşüründe, yasanın detaylı bir analizini ve eleştirisini yapmıştır.

[90] Marx-Engels, Komünist Parti Manifestosu, Seçme Eserler, Cilt 1, Moskova, 1958,

[91] Sosyalistlere karşı İstisnai Kanun Almanya’da 1878 döneminde uygulanmaya başlandı. Kanun, Sosyal-Demokrat Partinin tüm örgütlerini, işçi sınıfı örgütlerini ve işçi basınını yasakladı. Sosyalist yayın yasaklandı ve sosyalistleri tutuklama başladı. Kanun 1890’da geniş işçi sınıfı hareketinin baskısıyla kaldırıldı.

[92] Vorwarts (İleri) -Alman Sosyal-Demokrasisinin merkez organı; ilk defa 1876’da yayınlandı ve Wilhelm Liebknecht ve diğerleri tarafından editörlüğü yapıldı. Engels oportünizmin tüm biçimlerine karşı mücadele için gazetenin sütunlarından yararlandı. Doksanların ortalarından itibaren, Engels’in ölümünden sonra, Vorwarts Alman Sosyal-Demokrasisinde ve ikinci Enternasyonal`de hakim olan oportünistlerin makalelerini yayınlamaya başladı.