KÜTÜPHANE | LENIN | Bir Adım İleri">

KÜTÜPHANE | LENIN | Bir Adım İleri, İki Adım Geri

 

G.
PARTİ TÜZÜĞÜ
YOLDAŞ MARTOV'UN TASARISI




      Kongre, programdan sonra parti tüzüğüne geçti (yukarda değinilen merkez yayın organı sorununu ve temsilcilerin çoğunun doyurucu bir biçimde sunamadığı temsilci raporlarını bir yana bırakıyoruz). Söylemeye bile gerek yok, tüzük sorunu, hepimiz için çok büyük bir önem taşıyordu. Her şey bir yana, ta başından bu yana, İskra, yalnızca bir yayın organı olarak değil, aynı zamanda bir örgüt çekirdeği olarak davranmıştı. İskra dördüncü sayısındaki başyazısında ("Nereden Başlamalı?"), üç yılı aşkın bir süreden beri sistemli ve kararlı olarak izlediği tüm bir örgütlenme planı önesürmüştü.[
11*] İkinci parti kongresi, İskra'yı merkez (sayfa: 55) yayın organı olarak kabul ettiği zaman, konuya ilişkin kararın giriş bölümündeki üç maddeden ikisi (tutanaklar, s. 147), işte bu örgütlenme planına ve İskra'nın örgütlenme görüşlerine ayrılmıştı; gazetenin, pratikteki parti çalışmalarını yönetmesine ve birliğin sağlanmasında oynadığı role ayrılmışı. İşte bu nedenledir ki, tüm parti, örgütlenmeye ilişkin belirli görüşleri benimseyip resmen yasalaştırmadıkça, İskra'nın çalışmaları ve partinin örgütlenmesi işleri, gerçekte partinin canlandırılması çalışmaları tamamlanmış sayılamazdı. Bu amaca partinin örgütlenme tüzüğüyle varılacaktı.
      İskra'nın, parti örgütüne temel yapmaya çalıştığı iki ana fikir vardı: birincisi, örgütlenmenin bellibaşlı ve ayrıntılı sorunlarını kararlaştırma yöntemini ilke olarak belirleyen merkeziyetçilik fikri; ikincisi de, ideolojik önderlik için bir organın, bir gazetenin özel işlevi fikri — varolan siyasal kölelik koşulları altında, Rus sosyal-demokrat işçi sınıfı hareketinin geçici ve özel gereksinmelerini, ilk eylem üssünü yurt dışında kurma düşüncesi çerçevesinde dikkate alma fikri. Bir ilke sorunu olarak birinci düşüncenin tüm tüzüğe egemen olması gerekiyordu; ikinci fikir, geçici yer ve eylem biçimi koşullarının zorladığı özel bir fikir oluşuyla, biri merkez yayın organı, öteki de Merkez Yönetim Kurulu olmak üzere iki merkez kurulmasını öngören önerge çerçevesinde, merkeziyetçilikten bir çeşit ayrılış gibi görünüyordu. Partinin örgütlenişine ilişkin bu iki belli-başlı İskra fikrini, İskra'nın , başyazısı (n° 4) "Nereden Başlamalı?"da ve Ne Yapmalı'da ben geliştirmiştim. Bu fikirler, (sayfa: 56) son olarak, Bir Yoldaşa Mektup'ta, pratik olarak tamamlanmış bir tüzük biçiminde, ayrıntılarıyla açıklanmıştı. Gerçekte, eğer İskra'nın tanınması salt sözde kalmayacaksa, salt beylik bir söz olmayacaksa, geriye kalan tek şey, bu fikirleri somutlaştıracak bir tüzüğün maddelerinin yazılmasından ibaretti. Bir Yoldaşa Mektup'un yeni baskısına yazdığım giriş yazısında, parti tüzüğünün o broşürle şöyle bir karşılaştırılmasının, her ikisindeki örgütlenme fikirlerinin tam bir özdeşlik içinde olduğunu görmeye yeteceğini belirtmiştim.
      İskra'nın örgütlenme düşüncelerinin tüzükte biçimlendirilmesi çalışmalarından söz ederken, yoldaş Martov'un andığı bir olaya, à propos[12*] değinmem gerekiyor. "Bir gerçeğin ortaya konması" dedi Martov birlik kongresinde (tutanaklar, s. 58), "Lenin'in, benim bu madde üzerinde [yani birinci madde] oportünizme kaymamı beklememiş olduğunu göstermeye yetecektir. Kongreden bir-buçuk ya da iki ay kadar önce, tasarımı Lenin'e gösterdim. O tasarıdaki birinci madde, tam kongreye önerdiğim madde gibi yazılmıştı. Lenin, tasarıma çok ayrıntılı olduğu gerekçesiyle itiraz etti ve bana, beğendiği tek şeyin birinci maddedeki —yani parti üyeliğinin tanımı maddesindeki— fikir olduğunu söyledi, benim maddeyi yazış şeklimin iyi olmadığını, bu nedenle o maddedeki fikri bazı değişikliklerle kendi tüzüğüne geçireceğini ifade etti. Görüldüğü gibi, Lenin benim maddeyi yazış şeklimi çok önceden biliyordu, bu konudaki görüşlerimden haberdardı. Görüyorsunuz ki, ben kongreye açık-seçik bilinen görüşlerimle geldim, düşüncelerimi gizlemedim. Karşılıklı üye seçimine, merkez yönetim kuruluyla merkez yayın organına üye seçiminde oybirliği ilkesine, vb., karşı duracağıma dair kendisini uyardım." (sayfa: 57)
      Söz, karşılıklı üye seçimine karşı durma uyarısına geldiği zaman, o konudan söz ederken, işin aslını göreceğiz. Şimdi bu noktada, Martov'un tüzüğünün "açık-seçik bilinen görüşleri" üzerinde duralım. Birlik kongresinde, münasebetsiz tüzüğüyle ilgili bu olayı belleğinden çıkarıp yeniden ortaya koyarken (ki o tüzüğü, münasebetsiz olduğu için kongrede geri almış, ama kongreden sonra, kendisine özgü tutarlılığıyla, bir kez daha gün ışığına çıkarmıştır) Martov, sık sık olduğu gibi, birçok şeyi unuttu ve bu nedenle de işleri birbirine karıştırdı. İnsan düşünüyor da, özel konuşmaları aktarmaması ve belleğine dayanmaması için, (insanlar ellerinde olmadan, yalnızca kendi yararlarına olan şeyi anımsarlar), şimdiye dek gelmiş-geçmiş bazı olayların kendisini yeter ölçüde uyarmış olması gerekirdi — ama yine de yoldaş Martov, elinde daha başka malzeme olmadığı için, çürük malzeme kullandı. Bugün yoldaş Plehanov bile onu taklit etmeye başlıyor — anlaşılan kötü örnek bulaşıcı.
      Martov'un tasarısının birinci maddesindeki "fikri" "beğenmiş" olamazdım; çünkü kongreye gelen bu tasarıda herhangi bir fikir yoktu. Belleği kendisini yanıltıyor. İyi bir talih eseri, Martov'un tasarısını, kâğıtlarımın arasında buldum. Bu tasarıda, "birinci madde, kongrede önerdiği biçimde yazılmış değildi." Bu kadarı "açık-seçik görüşler" için yeterlidir!
      Martov'un tasarısındaki birinci madde şöyle: "Rus Sosyal-Demokrat İşçi Partisinin üyesi, parti programını kabul ederek, parti organlarının [aynen böyle!] denetim ve yönetimi altında, partinin amaçlarını gerçekleştirmek için faal olarak çalışan kişidir."
      Benim tasarımdaki birinci madde şöyle: "Parti üyesi, parti programını kabul eden ve hem mali yönden, hem parti örgütlerinden birine bizzat katılarak partiyi destekleyen kişidir." (sayfa: 58)
      Martov'un kongrede yazdığı ve kongrece kabul edilen birinci maddesi şöyle: "Rus Sosyal-Demokrat İşçi Partisinin üyesi, parti programını kabul eden, partiyi mali yönden destekleyen ve parti örgütlerinden birinin yönetimi altında partiye düzenli olarak kişisel yardımda bulunan kişidir."
      Maddeleri böyle yanyana koyunca açıkça görülüyor ki, Martov'un tasarısında herhangi bir fikir yoktur, yalnızca boş bir tümce vardır. Parti üyelerinin, parti organlarının denetim ve yönetimi altında çalışmak zorunda olduklarını söylemeye gerek yoktur; başka türlü olamaz. Böyle bir maddeden, ancak hiç bir şey söylemeksizin konuşmayı sevenler, "tüzüğü" bir söz kalabalığı ve bürokratik formüller (yani iş için yararı olmayan ama gösteriş için yararlı olduğu düşünülen formüller) içinde boğmayı sevenler söz edebilir. Birinci maddenin fikri, ancak şu soru sorulduğu zaman ortaya çıkıyor: Parti organları, parti örgütlerinden herhangi birine bağlı olmayan parti üyelerini gerçekte yönlendirebilirler mi? Yoldaş Martov'un tasarısında bu düşüncenin izi bile yoktur. İşte bundan ötürüdür ki, "bu konu üzerinde" yoldaş Martov'un "görüşleri"ni bilmiş olamazdım. Çünkü yoldaş Martov'un tasarısında bu konuda hiçbir görüş yoktur. Yoldaş Martov'un gerçekleri dile getirişi, işleri yüzüne gözüne bulaştırmaktır.
      Öte yandan, yoldaş Martov'a şu noktanın belirtilmesi gerekir ki, "benim bu konudaki görüşlerimi" tasarımdan biliyordu; görüşlerimi protesto etmedi; tasarımı kongreden iki-üç hafta önce herkese gösterdiğim halde, Martov, görüşlerimi, ne yazıkurulunda, ne de yalnızca benim tasarımı bilen temsilcilerle konuşmalarında reddetmiş değildir. Dahası var, kongrede bile, ben tüzük tasarımı[13*] sunduğum (sayfa: 59) ve tüzük komisyonunun seçiminden önce savunduğum zaman, yoldaş Martov açıkça şöyle dedi: "Lenin yoldaşın vargılarıyla birleşiyorum. Ondan yalnızca iki noktada ayrılıyorum" (italikler benim) — konseyin kuruluş biçiminde ve karşılıklı üye seçmenin oybirliğine dayanmasında (tutanaklar, s. 157). Birinci madde üzerinde herhangi bir ayrılık olduğuna dair henüz tek sözcük söylenmiş değil.
      Sıkıyönetim hakkındaki broşüründe yoldaş Martov, kendi tüzüğünü geniş ayrıntılarıyla bir kez daha anımsamayı uygun görmüş. Bu broşürde Martov, birkaç ufak nokta dışında şimdi bile (Şubat 1904 — bundan üç ay sonra ne olacağını söyleyemeyiz) imzasını atacağını söylediği tüzüğünün, "merkeziyetçiliğin aşırı serpilmesini onun onaylamadığını açıkça gösterdiği"ne dair bize güvence veriyor (s. IV). Yoldaş Martov'un şimdi yaptığı açıklamaya göre, bu tüzüğü kongreye sunmamasının nedenlerinden birincisi, "İskra'dan öğrendiklerinin onda tüzüğü küçük görme duygusunu yaratmış olması"dır (işine geldiği zaman İskra sözcüğü yoldaş Martov'un gözünde dar bir hizip ruhunu değil, ama eğilimlerin en kararlısını ifade ediyor! Ne yazık ki, İskra'dan öğrendikleri, üç yıl içinde, aydın bir kişinin kararsız ruh halinin, ortak rızayla kabul edilmiş tüzüğün ihlalini haklı gösterebilmek için başvurduğu anarşist sözleri, yoldaş Martov'un küçük görmesini sağlayamamıştır). İkincisi, görmüyor musunuz, yoldaş Martov, "İskra'nın ortaya çıkardığı temel örgüt çekirdeğinin taktiklerine herhangi bir uyumsuzluk getirmek"ten sakınmak istemiştir! Çok tutarlı, değil mi? (sayfa: 60) Birinci maddenin oportünist biçimde yazılışıyla ya da merkeziyetçiliğin aşırı serpilmesiyle ilgili bir ilke sorununda yoldaş Martov (yalnızca dar hizip kafasıyla dehşet verici olan) bir uyumsuzluktan öylesine korkuyor ki, yazıkurulu gibi bir çekirdekle ilgili görüş ayrılığını bile ortaya koymuyor! Merkez organlarının kuruluşuna ilişkin pratik sorunda ise yoldaş Martov, İskra örgütünün (bu gerçek temel örgüt çekirdeğinin) çoğunluğunun oyuna karşı Bund'un ve Raboçeye Dyelo'cuların yardımını isteyebilmiştir. Yoldaş Martov, en yetkili yargıcıların sorunu değerlendirişindeki "hizip ruhu"nu reddedebilmek için, salt bunun için giriştiği sözümona yazıkurulunu savunma çabalarına sızan kendi hizipçiliğindeki "uyumsuzluğu" görmüyor bile. Onu cezalandırmak için, tüzüğünün tam metnini, hangi görüşleri ve hangi aşırı serpilmeleri ortaya koyduğunu göstererek, buraya aynen alıyoruz:[14*]
      "Parti tüzük tasarısı. — 1. Parti Üyeliği. — l° Rus Sosyal-Demokrat İşçi Partisinin üyesi, parti programını kabul ederek, parti organlarının denetim ve yönetimi altında partinin amaçlarını gerçekleştirmek için faal olarak çalışan kişidir. — 2° Bir üyenin, parti çıkarlarıyla bağdaşmayan işler dolayısıyla partiden çıkarılmasına Merkez Yönetim Kurulu karar verir. [Gerekçeli çıkarma cezası, parti dosyalarında saklanır ve istek halinde bütün parti yönetim kurullarına bildirilir. Merkez Yönetim Kurulunun kararına karşı iki ya da daha fazla yönetim kurulunun isteğiyle kongreye başvurulabilir.]" ... Ben, Martov'un tasarısında yer alan açıkça anlamsız, herhangi bir "fikir" içermemekle kalmayan, ama herhangi bir belirli koşul ya da istemi de içermeyen maddeleri —çıkarma cezasına ilişkin kararın tam nerede saklanacağı hükmünün tüzükte yer alması gibi eşsiz bir tanımı ya da Merkez Yönetim Kurulunun bir üyeyi çıkarma kararına karşı kongreye başvurma (genel olarak bütün kararlarına karşı değil mi?) maddesi gibi maddeleri— köşeli ayraçlar içinde göstereceğim. Bu, gerçekte, gereksiz, açıkça yararsız ya da kırtasiyeci madde ve (sayfa: 61) esasları biçimleyen bir laf kalabalığı ya da gerçekten bürokratik bir biçimselliktir. "II. Yerel Yönetim Kurulları. — 3° Yerel çalışmalarda partiyi, parti yönetim kurulları temsil eder." (Ne yeni ve zekice bir şey!) "4° [İkinci Kongre sırasında varolan ve kongrede temsil edilen yönetim kurulları parti yönetim kurulları olarak kabul edilir.] — 5° Dördüncü maddede anılanlara ek olarak partinin yeni yönetim kurulları Merkez Yönetim Kurulu tarafından atanır. [Merkez Yönetim Kurulu, ya halen varolan belli bir yerel örgütün üyelerini yönetim kurulu olarak onaylar, ya da eski örgütü yenileyerek bir yerel yönetim kurulu oluşturur.] — 6° Yönetim kurulları, kendi üye sayılarını, kurul içinde seçim yaparak artırabilirler. — 7° Merkez Yönetim Kurulu, bir yerel yönetim kurulunun üye sayısını, (kendisince bilinen) yoldaşlarla, yönetim kurulunun toplam üye sayısının üçte-birini geçmemek üzere, artırma hakkına sahiptir." Bürokrasinin mükemmel bir örneği. Niçin üçte-birini geçmiyor? Amaç nedir? Artırma tekrar tekrar yapılabileceğine göre, hiç bir şeyi sınırlamayan bu sınırlamanın anlamı nedir? "8° [Bir yerel yönetim kurulunun adli kovuşturma nedeniyle dağılması ya da parçalanması durumunda" (bu, bütün üyelerin tutuklanmaması mı demek oluyor?) "Merkez Yönetim Kurulu, o yerel yönetim kurulunu yeniden kurar.]" (7'nci maddeyi dikkate almaksızın mı? Yurttaşlara, hafta içinde çalışmalarını, tatil günleri dinlenmelerini emreden Rus yasalarıyla bu 8'inci madde arasında yoldaş Martov bir benzerlik görmüyor mu?) "9° [Eğer herhangi bir yerel yönetim kurulunun çalışmaları partinin çıkarlarıyla bağdaşmazsa, olağan parti kongresi, Merkez Yönetim Kuruluna, o yerel yönetim kurulunu yenileme emrini verebilir. Böyle bir durumda, o yönetim kurulu dağılmış sayılır ve o kurulun çalışma alanındaki yoldaşlar ona bağlı olmaktan[15*] çıkarlar.]" Bu maddede yer alan hüküm, "Her türlü sarhoşluk yasaktır" yollu Rus yasasının bugüne kadar gelen maddesi kadar yararlı görünüyor. "10° [Partinin yerel yönetim kurulları, kendi bölgelerinde, partinin bütün propaganda, uyarma ve örgütlenme işlerini yürütürler ve partinin Merkez Yönetim Kuruluyla merkez yayın organlarının, kendilerine emanet edilmiş parti görevlerini yerine getirme çalışmalarına yardımcı olmak üzere bütün güçleriyle çalışırlar.]" Öf! Kutsal bildiğiniz tüm şeyler aşkına söyleyin, bunun (sayfa: 62) amacı nedir? "11° [Yerel bir örgütün iç düzenlemeleri, bir yönetim kurulu ile ona bağlı gruplar arasındaki karşılıklı ilişkiler" (işitiyor musunuz yoldaş Akselrod?) " ve bu grupların yetki ve özerklik sınırları" (yetki sınırlarıyla özerklik sınırları aynı şey değil mi?) "bizzat yerel yönetim kurulu tarafından kararlaştırılacak ve Merkez Yönetim Kuruluyla merkez yayın organlarının yazıkuruluna bildirilecektir.]" (Bir şey unutulmuş: Bu bildirimlerin nerede dosyalanacağı belirtilmemiş.) "12° [Yönetim kurullarına bağlı bütün gruplar ve parti üyesi bireyler, herhangi bir konudaki düşüncelerinin ve tavsiyelerinin, parti Merkez Yönetim Kuruluyla merkez yayın organlarına iletilmesini isteme hakkına sahiptirler.] — 13° Yerel parti yönetim kurulları, kendi gelirlerinden, Merkez Yönetim Kurulu fonlarına, Merkez Yönetim Kurulunun saptayacağı miktarda yardımda bulunurlar. — III. Rusçadan Başka Dillerde Girişilecek Ajitasyon Çalışmaları İçin Kurulacak Örgütler. — 14° [Rusça dışındaki herhangi bir dilde yürütülecek ajitasyon çalışmaları için ve aralarında böyle bir ajitasyon işinin yürütüleceği işçileri örgütlemek amacıyla, böyle bir özel ajitasyon işinin ve bu tür örgütler ortaya çıkarılmasının gerekli görüldüğü yerlerde bu tür ayrı örgütler kurulabilir.] — 15° Böyle bir zorunluk olup olmadığına parti Merkez Yönetim Kurulu ve anlaşmazlık hallerinde parti kongresi karar verir." Tüzüğün daha sonraki maddeleri düşünülürse, bu maddenin ilk bölümü gereksizdir; anlaşmazlık halleriyle ilgili ikinci bölümü ise yalnızca gülünçtür. "16° [14'üncü maddede anılan yerel örgütler, özel işlerinde özerk olacaklardır, ancak yerel yönetim kurulunun denetimi altında çalışacaklar ve ona bağlı olacaklardır; bu denetim biçimi ve yönetim kuruluyla özel örgüt arasındaki örgütsel ilişkilerin niteliği, yerel yönetim kurulu tarafından kararlaştırılacaktır." (Tanrıya şükürler olsun! Bu boş söz kalabalığının ne kadar gereksiz olduğu artık iyice ortaya çıkmış bulunuyor.) "Partinin genel çalışmaları açısından bu örgütler, yönetim kurulunun bir parçası olarak hareket ederler.] — 17° [14'üncü maddede anılan yerel örgütler, özel görevlerini daha etkin biçimde yerine getirebilmek üzere, özerk birlikler kurabilirler. Bu birlikler kendi özel gazetelerine ve yönetim organlarına sahip olabilirler; bunların her ikisi de parti Merkez Yönetim Kurulunun doğrudan denetimi altındadırlar. Bu birlikler kendi tüzüklerini bizzat hazırlarlar, ancak bu tüzüklerin parti Merkez Yönetim Kurulunca onaylanması gereklidir.] — 18° [17'nci maddede sözü edilen özerk birlikler, yerel koşullar gereği yerel parti yönetim kurulları, esas itibariyle belli bir dilde ajitasyon (sayfa: 63) çalışmaları yapıyorlarsa, onları da içine alabilir. Not: Özerk birliğin bir parçasını oluştururken, böyle bir yönetim kurulu, partinin yönetim kurulu olma niteliğini yitirmez.]" (Bu madde bütünüyle, müthiş yararlı ve çok zekice. Hele not'a diyecek yok.) ."19° [Özerk bir birliğe bağlı olan yerel örgütlerin o birliğin merkez organlarıyla ilişkileri, yerel yönetim kurullarının denetimi altındadır.] — 20° [Özerk birliklerin merkez basınının ve yönetim organlarının parti Merkez Yönetim Kuruluyla ilişkisi, yerel yönetim kurullarının parti Merkez Yönetim Kuruluyla ilişkisi gibidir.] IV. Parti Merkez Yönetim Kurulu ve Basın Organları. — 21° [Parti bir bütün olarak Merkez Yönetim Kuruluyla siyasal ve teorik basın organlar tarafından temsil edilir.] — 22° Merkez Yönetim Kurulunun görevleri şunlardır: partinin bütün pratik çalışmalarının genel yönünü yürütmek; bütün güçlerinin tam yerinde ve yararlı bir biçimde kullanılmasını sağlamak; partinin bütün kesimlerinin çalışmalarını denetlemek; yerel örgütleri yayınlarla beslemek; partinin teknik yapısını örgütlemek; parti kongrelerini toplamak. — 23° Partinin basın organlarının görevleri şunlardır: partinin ideolojik yönünü yürütmek, parti programı için propaganda yapmak, sosyal-demokrasinin dünya görüşünün teorik ve popüler yönden işlenmesini gerçekleştirmek. — 24° Partinin bütün yerel yönetim kurulları ve özerk birlikler, hem Merkez Yönetim Kuruluyla, hem parti yayın organlarının yazıkuruluyla, doğrudan haberleşme ilişkisi kurarlar ve onları, hareketin gelişiminden ve kendi bölgelerindeki örgütlenme çalışmalarından, belli aralıklarla haberdar ederler. — 25° Parti yayın organlarının yazıkurulu parti kongrelerinde atanır ve gelecek kongreye kadar görev yapar. — 26° [Yazıkurulu kendi içişlerinde özerktir] ve her defasında Merkez Yönetim Kuruluna haber vererek, iki kongre arasında, kendi üyelerinin sayısını artırabilir ya da değiştirebilir. — 27° Merkez Yönetim Kurulunun yayınladığı ya da onayladığı bütün bildiriler, Merkez Yönetim Kurulunun isteği üzerine, parti organında yayınlanır. — 28° Merkez Yönetim Kurulu, parti organlarının yazıkuruluyla anlaşarak, yayın çalışmalarının çeşitli yönleri için özel yazarlar grubu kurabilir. — 29° Merkez Yönetim Kurulu, kongre tarafından atanır ve gelecek kongreye kadar görev yapar. Merkez Yönetim Kurulu, herhangi bir sınırlama olmaksızın, üyelerinin sayısını, kendi içinde yapacağı seçim yoluyla artırabilir. Bu durumda, her defasında parti merkez yayın organlarının yazıkuruluna haber verir. — V. Parti Yurtdışı Örgütü. — 30° Yurtdışındaki parti örgütü, yurtdışında yaşayan Ruslar arasında propaganda (sayfa: 64) yapar ve onların içindeki sosyalist öğeleri örgütler. Yurtdışındaki parti örgütüne, seçimle gelmiş bir yönetim organı önderlik eder. — 31° Partiye bağlı özerk birlikler, özel görevlerini yürütmelerine yardım etmesi için yurtdışında şubeler bulundurabilirler. Bu şubeler, yurtdışındaki genel örgüt içinde özerk grupları oluştururlar. — VI. Parti Kongreleri. — 32° En yüksek parti otoritesi kongredir. — 33° [Parti kongresi programı, tüzüğü ve parti çalışmalarının rehber ilkelerini saptar; bütün parti organlarının çalışmalarını denetler ve bu organlar arasında çıkan anlaşmazlıkları çözümler.] — 34° Kongrelerde temsil hakkı şunlara aittir: a) Yerel parti yönetim kurulları, b) Partiye bağlı bütün özerk birliklerin merkez yönetim organları; c) Parti Merkez Yönetim Kurulu ve merkez yayın organlarının yazıkurulu; d) Yurtdışındaki parti örgütü. — 35° Temsilcilere vekâlet verilebilir, ancak hiç bir temsilci, üçten fazla geçerli vekâlet yüklenemez. Bir vekâlet iki temsilciye bölüştürülebilir. Bağlayıcı talimatlar yasaktır. — 36° Merkez Yönetim Kurulu, bulunmasında yarar umulan danışman yoldaşları kongreye çağırma yetkisine sahiptir. — 37° Parti program ve tüzüğünde değişiklik için üçte-iki çoğunluk gereklidir; öteki sorunlar salt çoğunlukla kararlaştırılır. — 38° Kongrenin yapıldığı tarihte işbaşında olan parti yönetim kurullarının yarıdan fazlası kongrede temsil ediliyorsa, o kongre geçerli sayılır. — 39° Kongreler, olanak elverdiği ölçüde, iki yılda bir toplanır. [Eğer Merkez Yönetim Kurulunun elinde olmayan nedenlerle, kongre bu süre içinde toplanamazsa, Merkez Yönetim Kurulu, kendi sorumluluğu altında, kongreyi erteler.]"
      Bu sözümona tüzüğü, istisnai bir sabır göstererek, başından sonuna kadar okuyan herhangi bir okur, aşağıda vardığım sonuçlar için, her halde benden gerekçe sormayacaktır. Birinci sonuç: Tüzük, onmaz bir aşırı şişkinlik hastalığına tutulmuştur. İkinci sonuç: Bu tüzükte, aşırı ölçüde gelişmiş bir merkeziyetçiliğin onaylanmadığını gösteren özel herhangi bir örgütlenme görüşünün izini bulmak olanaksızdır. Üçüncü sonuç: Yoldaş Martov, hazırladığı tüzüğün 39'da 38'inden çoğunu dünyanın gözünden gizlemekle (ve kongrede tartışmadan geri tutmakla) gayet akıllıca davranmıştır. Ne var ki à propos böyle bir gizlemeye sapması, ama bir yandan da açık-seçik davranmaktan sözetmesi gariptir. (sayfa: 65)