KÜTÜPHANE | LENIN | Bir Adım İleri">

KÜTÜPHANE | LENIN | Bir Adım İleri, İki Adım Geri

Viladimir iliç Lenin Bir Adim ileri, iki Adim Geri
 
KONGREDEKiSAVAşIMIN GENEL GÖRÜNÜMÜ
PARTiNiN DEVRiMCi VE OPORTÜNiST KANATLARI



      Kongre görüşmelerine ve oylamalara ilişkin tahlillerimizi bitirdikten sonra, şimdi kisa bir özetleme yapalim ve böylece, tüm kongre malzemesine dayanarak, şu soruyu yanitlayabilelim: seçimlerde tanik olduğumuz ve bir süre için partimize temel bölünme haline gelen çoğunluk ve azinliğioluşturan öğeler, gruplar ve görüşler nelerdir? Böyle bir özetleme, kongre tutanaklarinda bol bol görülen teorik ve taktik bütün ilke farkliliklarina ilişkin tüm malzemeyi kapsamalidir. Genel bir "özet", kongrenin bir bütün olarak genel görünümü, oylama sirasinda bütün belli-başligruplarin genel görünümü ortaya konmaksizin, bu malzeme çok kopuk, çok dağinik kalir; bu yüzden de, özellikle kongre tutanaklarini, kendi başina kapsamlibir biçimde inceleme zahmetine girmeyen bir kişiye (kaç okurun bu zahmete girdiği de ayribir konu) ilk bakişta tek tek gruplar bir raslantigibi görünür.

      ingiliz parlamento haberlerinde sik sik, karakteristik bir sözcük olan "bölünme" sözcüğüyle karşilaşiriz. Bir konu oylandiğizaman, meclisin, şöyle şöyle azinliğa ve çoğunluğa "bölündüğü" söylenir. Kongrede tartişilan çeşitli konularda bizim sosyal-demokrat meclisimizin "bölünüşü", parti içindeki savaşimi, kesinlik ve tümlükte bir benzeri daha bulunmayan, kendi türünde eşsiz gruplarive fikir cephelerini yansitir. Dağinik, kopuk ve yalitilmişgerçekler ve olaylar yiğiniyerine, gerçek bir görünüm elde etmek, bu görünümü tam bir grafik haline getirmek, ya da oylamalara ilişkin sonu gelmez, anlamsiz tartişmalara (kim kime oy verdi, kim kimi destekledi?) dur demek için, kongremizdeki "bölünmeler"in bütün temel tiplerini bir çizge (diagram) halinde göstermeye karar verdim. Belki de birçok kişi bunu yadirgayacaktir. Ama sonuçlari, olabildiği ölçüde en doğru ve en tam biçimde özetleyip genelleştirebilecek bir başka yöntemin bulunacağinipek sanmiyorum. Ad okunarak yapilmişoylamalarda belli bir temsilcinin hangi doğrultuda oy kullandiğitam bir doğrulukla saptanabilir; ad okunarak oylama yapilmayan baziönemli konularda da tutanaklara bakilarak, büyük bir olasilikla ve gerçeğe yeter ölçüde yaklaşarak doğruyu yakalamak mümkün olabilir. Eğer ad okunarak yapilan bütün oylamalarive önemi (örneğin görüşmelerin hararetine ve genişliğine bakarak karar verilen önemi) ne olursa olsun öteki konulardaki oylamalaridikkate alirsak, elimiz altindaki malzemenin elverdiği ölçüde, parti-içi savaşimin tam bir görünümünü yakalamişolacağiz. Bir fotoğraf vermek, yani her oyun ayriayrigörünümünü ortaya koymak yerine, böyle yaparak, ortaya bir resim çikarmaya, yani işi kariştirmaktan başka bir işe yaramayacak olan önemsiz istisnalarive ufak-tefek sapmalaribir yana koyarak bütün ana oylama tiplerini vermeye çalişacağiz.(sayfa: 171) Herhangi bir kişi, bizim ortaya çikardiğimiz resmi tutanaklarin yardimiyla kontrol edebilir, dilediği oylamayiekleyerek genişletebilir, kisacasi, yalnizca tartişarak, kuşku ifade ederek, münferit olaylara atifta bulunarak değil, ama aynimalzemeye dayanmak suretiyle daha farkli bir resim çizerek eleştirebilir.

      Oylamaya katilan her temsilciyi çizgede gösterirken, kongre tartişmalarinin tümünde ayrintiliolarak izlediğimiz dört ana grubu özel işaretlerle göstereceğiz, yani: 1) çoğunluk iskracilari; 2) azinlik iskracilari; 3) "merkez"; ve 4) iskracilara-karşiolanlar. Bu gruplar arasindaki fikir ayriliklarinibirçok olayda görmüştük. Eğer zigzag sevdalilarina iskra - örgütüyle iskra eğilimini çok fazla animsatan bu adlari sevmeyen olursa, onlara söyleyelim ki, ad önemli değildir. Kongredeki bütün tartişmalarigeriye doğru izleyerek ayrigörüşleri saptamişolduğumuza göre, yerleşik ve bilinen parti unvanlari(ki bu unvanlar bazikişilerin kulağinitirmaliyor) yerine gruplar arasindaki görüş ayriliklarinin özünü belirleyen adlar koymak olanaklidir. Bu değişiklik yapildiğinda, dört grup için şu adlarielde ederiz: 1) tutarlidevrimci sosyal-demokratlar; 2) küçük oportünistler; 3) orta boy oportünistler; ve 4) büyük oportünistler (bizim Rus ölçüleriyle büyük). Son zamanlarda, iskraci, bir eğilimi değil bir "çevre"yi belirleyen bir addan başka bir şey değildir diye kendilerini ve başkalariniavutanlari, bu adlarin daha az sarsacağiniumalim.
      şimdi bu çizgede "fotoğraflaşan" oy tiplerini ayrintilariyla açiklayalim (bkz çizge: Kongredeki Savaşimin Genel Görünümü - s. 173)
:

KONGREDEKiSAVAşIMIN GENEL GÖRÜNÜMÜ

            ...............................................................................................+41    ...............5    .........-5
A    24      9        8         3        2         5   

           .........................................................................+32           ...............................-16
B    24      8        8        8                    

            ...........................................................-25        .............................................................+26
C    18      7        8      2      10      8     

            .....................................................-23        ...................................................................+28  
D    19      3     1       5      9      7        7   

            .....................................................+24        ...................................................-20
E    24        9       10       1               


Arti(+) ve eksi (-) işaretleri, belli
bir konuda olumlu ve olumsuz verilen
toplam oylarigöstermektedir. şeritlerin
içindeki rakamlar, dört gruptan
herbirinin kullandiğioy sayisinigöstermektedir.
A'dan E'ye kadar olan her
tipin gösterdiği oylama niteliği, metinde
anlatilmiştir,
GRUP ADLARI

Çoğunluk iskracilari

Azinlik iskracilari

Merkez

iskracilara-karşiolanlar

      Birinci oylama tipi (A), "merkez"in, iskracilara-karşiolanlara ya da onlarin bir bölüğüne karşiiskracilarla birleştiği durumlarikapsiyor. Bu tip, bir bütün olarak program (sayfa: 172) oylamasini(yalnizca yoldaşAkimov çekimser kaldi, bütün öteki temsilciler lehte oy verdi); ilke olarak federasyonu kinayan önerge üzerindeki oylamayi(beşbundcu dişinda herkes lehte oy kullandi); Bund tüzüğünün 2'nci' maddesi üzerindeki oylamayi(beşbundcu bize karşioy kullandi; beştemsilci çekimser kaldi. Bunlar Martinov, Akimov, Bruker ve iki oyuyla Mahov'du; geri kalanlar bizimle birlikte oy kullandi) içeriyor. A tipinde gösterilen oylama bu oylamadir. Bundan başka, iskra'nin partinin merkez yayin (sayfa: 173) organiolarak onaylanmasisorunundaki üç oylama da bu tipte yer aliyor. yazikurulu üyeleri (beşoy) çekimser kaldi; üç oylamada da iki oy (Akimov ve Bruker) aleyhteydi ve ayrica iskra'nin onaylanmasina ilişkin gerekçeler oylandiğizaman, beşbundcuyla yoldaşMartinov çekimser kaldi.[66*]

      Bu oylama türü, kongredeki "merkez"in ne zaman iskracilarla birlikte oy kullandiğişeklindeki çok ilginç ve önemli bir soruya yanit getiriyor. "Merkez"cilerin iskracilarla birlikte oy kullandiğizamanlar, ya birkaç istisnasiyla iskracilara- karşi olanlarin da bizimle beraber olduğu (programin kabulü, gerekçeler belirtilmeksizin iskra'nin onaylanmasi); ya da ortada, kesin bir siyasal tutum yüklenimi altina doğrudan doğruya girilmesini gerektirmeyecek herhangi bir tür açiklama yapilmasisorunu bulunduğu zamanlar (iskra'nin örgütleme çalişmalarinin kabulü, onun belli gruplara ilişkin örgütlenme siyasetini uygulama yüklenimi altina girilmesini içermiyordu; federasyon ilkesinin reddedilmesi, yoldaşMahov'da gördüğümüz gibi, belli bir federasyon tasarimiüzerindeki bir oylamada çekimser kalmayidiştalamiyordu). Kongredeki gruplaşmalarin anlam ve öneminden genel olarak söz ederken, iskracilara- karşi olanlarin da bizimle birlikte oy verdiği olaylari siralayarak, iskracilarla "merkez" arasindaki, tutarlidevrimci sosyal-demokratlarla oportünistler arasindaki farkliliği(yoldaşMartov'un ağziyla) önemsemezlikten gelen, gizlemeye çalişan resmi iskra'nin, bu sorunu nasil yanlişbiçimde ortaya koyduğunu esasen görmüştük. Alman ve Fransiz sosyal-demokrat partilerinde, oportünistlerin en "sağcilari" bile, (sayfa: 174) programin tümünün kabulü gibi konularda hiç bir zaman karşit oy kullanmişdeğillerdir.

      ikinci tip oylama (B), tutarlisiyla tutarsizliğiyla tüm iskracilarin bütün iskracilara-karşiolanlara ve tüm "merkez"e karşioy kullandiğidurumlarikapsiyor. Bunlar daha çok, iskra siyasetinin belli ve özel tasarimlarinin uygulamaya konmasina, yani işin aslinda iskra'nin yalnizca sözde değil, ama gerçekten onaylanmasina ilişkin durumlardi. Hazirlik komitesi olayi;[67*]

Bund'un parti içindeki yeri sorununun gündemin ilk maddesi olmasi; Yujni Raboçi grubunun dağitilmasi; tarim programiüzerindeki iki oylama; ve altincive sonuncusu da YurtdişiRus Sosyal-Demokratlar Birliğine (Raboçeye Dyelo) karşioylama, yani Birliğin (League), yurtdişindaki tek parti örgütü olarak kabulü, bunlar arasindadir. Bu oylamalarda, eski, parti-öncesi, çevre anlayişi, oportünist örgütlerin ya da gruplarin çikarlari, dar marksizm anlayişi, sonuna kadar tutarliilkelere bağlidevrimci sosyal-demokrasi siyasetiyle çarpişiyordu; azinlik iskracilari, kendi çevre anlayişlari, kendi tutarsizliklarisözkonusu oluncaya dek birçok olayda, büyük ölçüde önem taşiyan (hazirlik komitesi, Yujni Raboçi ve Raboçeye Dyelo, açisindan önemli) birçok oylamada bizim yanimizda yer aldi. Bizim ilkelerimizin pratiğe uygulanmasina ilişkin birçok sorunda, merkezin, iskracilara-karşiolanlara bize olduğundan çok daha fazla yakinlik göstererek, pratikte, (sayfa: 175) sosyal-demokrasinin oportünist kanadina, devrimci kanada olduğundan çok daha fazla eğilim duyarak iskracilara- karşi olanlarla güçbirliği yaptiğini bu "bölünmeler" bir grafik açikliğiyla ortaya koyuyor. Ad olarak iskraciolan, ama iskraciolmaktan utanç duyanlar, gerçek niteliklerini ortaya koydular; bunu izleyen kaçinilmaz savaşim hiç de hafif geçmedi ve bu savaşim, o savaşim içinde ortaya çikan ilke farkliliklarinin önemi ve anlamini, daha az düşünceli olan, daha çok etkilenebilen kişilerin gözünden sakladi. Ama şimdi, savaşateşinin bir ölçüde küllendiği, ve tutanaklarin bir dizi ateşli tartişmanin tarafsiz özeti olarak orta yerde durduğu şimdi, Mahov'larla Egorov'larin Akimov'lar ve Lieber'lerle kurduğu ittifakin bir raslantiolmadiğinive olamayacağini, ancak gözlerini gönül rizasiyla kapatanlar görmeyebilir. Martov'la Akselrod'un yapabileceği tek şey, tutanaklarin kapsamlive doğru bir biçimde tahlilinden uzak durmaktir, ya da artik geç bile olsa, kongredeki tutumlarindan ötürü esef duyduklariniifade ederek zararitelafi etmeye çalişmaktir. Eğer esef etmek görüşve siyaset farkliliklariniortadan kaldirabilirse! Eğer Martov'la Akselrod'un Akimov, Bruker ve Martinov'la. bugünkü ittifaki, ikinci kongrede ayaklariüzerine kalkan partimizin, hemen hemen bütün kongre boyunca iskracilarin iskracilara-karşiolanlarla yaptiklarisavaşiunutmasinisağlayabilirse!

      Çizgedeki geri kalan üç bölümde (C, D ve E) gösterilen, kongredeki üçüncü tür oylamanin ayirdedici özelliği, iskracilarin ufak bir bölüğünün ayrilip iskracilara-karşiolanlarin yanina geçmesi ve bunun sonucu olarak iskracilara-karşiolanlarin (kongrede kaldiklarisüre içinde) zafer elde etmişolmalaridir. Azinlik iskracilarinin iskracilara-karşiolanlarla yaptiğibu şanlikoalisyonun (ki bu koalisyonun yalnizca adinianmak bile Martov'u, kongrede isterik mektuplar yazmaya sürüklemişti) gelişimini tam bir doğrulukla ortaya koyabilmek için, ad okunarak yapilan, bu (sayfa: 176) türdeki üç ana oylamayida aliyoruz. (C), dillerin eşitliğine ilişkin oylamadir (bu sorun üzerinde ad okunarak yapilan üç oylamadan, tam olduğu için, sonuncusu alinmiştir). Bütün iskracilara-karşiolanlarla merkezin tümü bize karşidurmuşlardir; iskracilardan çoğunluk kanadinin bir bölüğüyle azinlik kanadinin bir bölüğü kopmuştur. Kongrenin oportünist "sağci kanadi"yla kesin ve ömürlü bir koalisyon kurabilen iskracilarin kim olduğu henüz açik değildir. Ondan sonra (D) türü oylama geliyor — tüzüğün l'inci maddesi üzerindeki oylama (bu konudaki iki oylamadan, daha kesinlik göstereni, yani çekimserin bulunmadiğioylamayialiyoruz). Burada koalisyon daha göze çarpar hale geliyor, daha kesin bir biçim[68*] aliyor: çoğunluk iskracilarindan pek azihariç, tüm azinlik iskracilari, şimdi Akimov'la Lieber'in yanindadir; bunlar, bizim tarafimiza geçen üç "merkez"ciyle bir iskracilara-karşiolanidengelemektedirler. Çizgeye şöyle bir göz atmak, zaman zaman ve geçici olarak bir yandan öte yana geçenlerin kimler olduğunu, Akimov'larla ömürlü bir koalisyona doğru dayanilmaz bir güçle çekilenlerin kimler olduğunu göstermeye yeter. Çoğunluğa ve azinliğa son bölünüşü gösteren sonuncu oylama (E - merkez yayin organina, Merkez Yönetim Kuruluna ve parti konseyine seçimler), azinlik iskracilarinin tüm "merkez"le ve iskracilara-karşiolanlarin kalintilariyla tam bir biçimde kaynaşmişliğiniaçikça ortaya koymaktadir. işbu noktaya geldiğinde sekiz iskracilara-karşiolandan, kongrede yalnizca yoldaşBruker kalmişti(yoldaşAkimov, hatasiniona (sayfa: 177) esasen açiklamişbulunuyordu, o da martovcularin safindaki uygun yerini almişti). Oportünistlerin en "sağci"larindan yedisinin çekilmesi, seçimlerin Martov'a karşit bir sonuç vermesini sağladi.[69*]

      şimdi, her tipten oylamaya ait nesnel kanitlarin yardimiyla kongrenin sonuçlariniözetleyelim.
      Kongremizdeki çoğunluğun bir "raslanti" sonucu olduğuna dair çok söz söylenmiştir. YoldaşMartov'un Bir Kez Daha Azinlikta başliklibroşüründe, tek avunusu, gerçekte buydu. Çizge açikça gösteriyor ki, çoğunluk, bir anlamda, ama yalnizca bir anlamda raslantisal diye nitelenebilirdi; yani "sağ"in en oportünist yedi temsilcisinin çekilmesi —ola ki— bir raslantisonucuydu. Bu çekilişin raslantisal olduğu ölçüde (daha fazla değil), bizim çoğunluğumuz raslantisaldi. Çizgeye şöyle bir göz atmak, bu yedi kişinin kimin tarafinda olabileceğini, olmak zorunda bulunduğunu[70*] uzun boylu bir sürü laftan çok daha iyi biçimde ortaya koyacaktir. Ama asil soru şudur: yedi kişinin çekilişi ne ölçüye kadar raslantisaldi? Bu, çoğunluk un "raslantisal" niteliğinden alabildiğine söz edenlerin kendilerine sormayipek istemedikleri bir sorudur. Bu, onlar için tatsiz bir sorudur. Çekilenlerin, partimiz sol kanadinin değil, sağ kanadinin en aşiricitemsilcileri olmasibir raslanti miydi? Çekilenlerin, tutarlidevrimci sosyal-demokratlar değil de oportünistler olmasibir raslantimiydi? Bütün kongre boyunca oportünist kanada karşiverilen ve çizgemizde açikça görünen savaşimla bu "raslantisal" çekilme arasinda hiç bir (sayfa: 178) bağlantiyok mudur?
      Çoğunluğun raslantisal bir nitelikte olduğu haklundaki konuşmalarin hangi gerçeği gizlemeyi amaçladiğinianlamak için, kişinin, azinlik için çok tatsiz olan bu sorularisormasiyeterlidir. Hiç kuşkuya yer birakmayan, karşiçikilamayacak gerçek şudur: bizim partimizde azinliği oluşturanlar oportünizme en çok eğilim göstermiş olanlardi. Azinlik, partide, teoride en az istikrarli, ilke sorunlarinda en az sebatli kişilerden oluşmuştu. Azinlik, partinin sağ kanadindan çikmişti. Çoğunluk ve azinlik diye bölünmemiz, sosyal-demokratlarin devrimci ve oportünist kanat olarak, Montanyarlar ve Jirondenler[30] olarak bölünmelerinin, doğrudan ve kaçinilmaz bir devamidir. Bu bölünme ne dün görülmüştür, ne yalnizca Rus işçilerin partisinde görülmüştür, kuşkusuz yarin ortadan kalkacak da değildir.
      Anlaşmazliklarimizin nedenlerini ve çeşitli aşamalariniaydinliğa kavuşturmakta, bu gerçeğin büyük önemi vardir. Kongredeki savaşimive o savaşimin gözler önüne serdiği ilke ayriliklariniyadsiyarak ya da gizleyerek bu gerçekten sakinmaya çalişanlar, yalnizca kendi siyasal ve aydinca yoksulluklarinitanitlamişolurlar. Bu gerçeğin doğru olmadiğini kanitlamak için, her şeyden önce, parti kongremizdeki oylamalarin ve "bölünmeler"in, benim çizdiğim resimden farkliolduğunun gösterilmesi gerekir; ikinci olarak da kongrenin "bölünmesi"ne neden olan bütün olaylarda, özde yanilgiya düşenlerin en tutarlidevrimci sosyal-demokratlar, Rusya'da iskraci[71*] adinibenimseyenler (sayfa: 179) olduğunun gösterilmesi gerekir. Evet baylar, bunu göstermeye çalişin!
      Bu arada yeri gelmişken belirtelim, azinliğin, partideki en oportünist, en az kararli, en az tutarlikişilerden oluşmuşolmasi, konuyu yarim-yamalak bilen ya da yeterince düşünmemişolan kişilerin çoğunluğa yönelttikleri sayisiz itiraza ve gösterilen kuşkuya en iyi yanittir. YoldaşMartov'la yoldaşAkselrod'un ufak bir hatasiniayriliğin nedeni saymak pireyi deve yapmak değil midir, diye soruyorlar. Evet sayin baylar, yoldaşMartov'un hatasiufak bir hataydi(bunu kongrede, tartişmalar gayet hararetliyken de söyledim); ama bu küçük hata büyük zarar verebilirdi (ve verdi), çünkü yoldaşMartov [o hatasinedeniyle birçok hata yapmişolan ve bir dizi sorunda oportünizme ve ilke tutarsizliğina açikça eğilim gösteren temsilcilerin tarafina sürüklendi. YoldaşMartov'la yoldaşAkselrod'un istikrarsizlik göstermişolmalari, bireyler sözkonusu olduğu sürece önemsiz bir şeydi; bütün istikrarsiz öğelerden, iskra eğilimini ya tümden yadsimişve ona açikça karşiçikmiş, ya da bu eğilime yalnizca sözle bağlilik gösterirken gerçekte tekrar tekrar iskracilara-karşiolanlarin yaninda yer almiştüm kişilerden oluşan bir azinlik ortaya çikarmasi, kişisel bir şey değil, bir parti sorunuydu, üstelik hiç de önemsiz bir şey değildi.
      Ayriliği, eski iskra yazikurulunun küçük çevresi içinde, darkafalibir devrimciliğin ve kökleşmişbir hizip anlayişinin eğemen olmasinin sonucu saymak saçma değil midir? Hayir, saçma değildir. Çünkü partimizde, bütün kongre boyunca grupçuluğun her türlüsü için savaşveren bütün kişiler, devrimci darkafaliliğin üstüne çikmayi genel olarak başaramayan bütün kişiler, darkafali, grupçuluk anlayişidenen musibeti hakligösterebilmek ve koruyabilmek için bu anlayişin "tarihsel" niteliğinden söz eden bütün kişiler, bu belli çevreyi [eski iskra çevresi —ç.1 desteklemek üzere ayaklanmişlardir. (sayfa: 180) iskra yazikurulunun küçük çevresinde, dar grup çikarlarinin parti çikarlarina ağir basmişolmasi, belki de bir raslantiolarak görülebilir; ama ünlü Voronej komitesi ile dillere düşen St. Petersburg "işçileri Örgütü"nün[31] "tarihsel açidan sürekliliği"ne (daha fazla değilse bile) daha az değer vermemişolan Akimov'larla Bruker'lerin bu çevreyi var güçleriyle desteklemeleri hiç de raslantideğildi; Raboçeye Dyelo'nun "katledilmesi"ne, eski yazikurulunun "katledilişi"ne olduğu kadar (eğer daha fazla değilse) yas tutan Egorov'larin, bu yazikurulu çevresini var güçleriyle desteklemeleri hiç de raslantideğildi; Mahov'lar, vb., vb. de böyle. Atasözünün dediği gibi, bana arkadaşinisöyle sana kim olduğunu söyleyeyim. Bunun gibi, bir insanin siyasal çehresini, onun siyasal müttefiklerine bakarak ona oy vermişkişilere bakarak ortaya koyabilirsiniz.
      YoldaşMartov'la yoldaşAkselrod'un ufak hatasi, onlarla partimizin tüm oportünist kanadiarasinda sürekli bir ittifakin hareket noktasihaline gelinceye kadar, bu ittifakin bir sonucu olarak, bu ufak hata, oportünizmin yeniden depreşmesine ve iskra'nin savaştiğikişilerin, şimdilerde devrimci sosyal-demokrasinin yandaşlarina karşikinlerini dökme firsatinibulmaktan büyük mutluluk duyan kişilerin, intikam alma çabasina yolaçincaya kadar ufak bir hataydi, öyle de kalabilirdi. Kongreyi izleyen olaylarin sonucu olarak, yeni iskra'da tanik olduğumuz şey de, oportünizmin depreşmesidir, Akimov'larla Bruker'lerin intikam alişidir (Voronej komitesinin çikardiğibroşüre bakiniz[72*] ), eski yakinilarinin herbiri için, nefret edilesi "düşman"a, nefret edilesi iskra'nin sütunlarinda sikibir tekme atmalarina (sayfa: 181) en sonunda (evet en sonunda!) izin verilen Martinov'larin coşkun sevincidir. iskra'nin "sürekliliği"ni sağlamak için, "iskra'nin eski yazikurulunun ihya edilmesi"nin (bu ifadeyi yoldaşStarover'in 3 Kasim 1903 tarihli ultimatomundan aliyoruz) ne kadar önemli olduğunu, bu son nokta özellikle apaçik gözler önüne seriyor...

      Kongrenin (ve partinin) sol ve sağolarak, devrimci ve oportünist kanat olarak bölünmesi, tek başina ele alindiğizaman, korkunç, eleştirilesi, hatta anormal değildir. Tam tersine, Rus (ve yalnizca Rus değil) sosyal-demokrat hareketinin tarihinde son on yilin tümü, kaçinilmaz olarak ve amansiz bir biçimde böyle bir bölünüşe doğru gitmekteydi. Bölünmenin, sağkanadin baziçok ufak hatalariyüzünden, (göreceli olarak) çok önemsiz farkliliklardan (sorunlariüstünkörü gören gözlemcilere ve darkafalilara şaşirticigörünen bir gerçek) ortaya çikmasi, partimizin bir bütün olarak ileriye doğru büyük bir adim atmasinin başlangicioldu. Eskiden, bazidurumlarda bölünmeyi hakliçikarabilecek, büyük sorunlar üzerinde ayrilik gösterirdik; şimdi bütün büyük ve önemli noktalarda anlaştik, yalnizca nüanslarda, üzerinde tartişabileceğimiz, tartişmamiz gereken, (yoldaşPlehanov'un "Ne Yapmamali?" başlikli, daha sonra üzerinde duracağimiz, ilginç yazisinda hakliolarak belirttiği gibi) ayriliğa neden olmasisaçma ve çocukça olan nüanslarda birbirimizden uzaklaştik. şimdi, kongreden bu yana azinliğin anarşist davranişlarinin, partiyi neredeyse bölünme noktasina getirdiği, şu siralarda, kişi sik sik bilgiç, taslaklarinin şu tür sözlerine tanik olabilir: hazirlik komitesi olayigibi, Yujni Raboçi grubunun ya da Raboçeye Dyelo'nun dağitilmasigibi, tüzüğün 1. maddesi gibi, yazikurulunun dağitilmasi, vb. gibi ufak-tefek konularda kongrede savaşim vermeye değer miydi? Böyle söyleyenler[73*] (sayfa: 182) işin aslinda, partiye grupçuluk anlayişinisokuyorlar: anarşiye ve bölünmeye yolaçmadiği, bütün yoldaşlarin ve parti üyelerinin ortak rizasiyla onaylanan sinirlarin içinde tutulduğu sürece, parti içinde görüşfarkliliklarinin çarpişmasi, hem kaçinilamaz bir şeydir, hem de gereklidir. Partinin sağkanadina karşi, Akimov'la Akselrod'a karşi, Martinov'la Martov'a karşi, bizim kongrede verdiğimiz savaşim da bu siniri hiç bir biçimde aşmiş değildir. Bunu yadsinamaz biçimde doğrulayan iki gerçeği animsamak yeter: 1) Martinov ve Akimov yoldaşlar kongreyi terketmek üzereyken, hepimiz, kendilerine "hakaret edildiği" düşüncesini silmek için her şeyi yapmaya hazirdik; yapilan açiklamalaridoyurucu saymalarive beyanlarinigeri almalariçağrisinda bulunan, Trotski'nin vermişolduğu önergeyi hepimiz (32 oy) kabul ettik; 2) Merkez kurullarinin seçiminde de kongrenin azinliğa (ya da oportünist kanada), her iki kurulda da bir azinlik yeri vermeye hazirdik: merkez yayin organinda Martov, Merkez Yönetim Kurulunda Popov. Daha kongreden önce iki üçlü seçmeye karar vermişolduğumuz için, parti bakimindan, daha başka türlü davranamazdik. Nasil ki, kongrede ortaya dökülen nüans farkliliği büyük değil idiyse, bu nüans farkliliklariarasindaki savaşimdan çikardiğimiz pratik sonuç da büyük değildi: bu sonuç, yalnizca, her iki merkez kurulu üçlüsünde, üyeliklerden üçte-ikisinin parti kongresi çoğunluğuna verilmesi şeklindeydi.

      ilkin, yenilen aydinlarin "ağlayip sizlanmalari"na, (sayfa: 183) daha sonra sonra da anarşist konuşmalarla anarşist eylemlere yolaçan şey, Parti kongresi azinliğinin merkez kurullarinda da azinlik olmayi reddetmesiydi.

      Sözümüzü tamamlarken, merkez kurullarinin kuruluşu yönünden çizgeye bir kez daha göz atalim. Gayet doğaldir ki, seçimler sirasinda temsilciler, nüans farkliliklarisorununa ek olarak şu ya da bu kişinin, uygunluğu, etkinliği, vb. sorunuyla da yüzyüze geldiler. şimdi azinlik, bu iki sorunu birbirine dolaştirmaya çok eğilimli görünüyor. Oysa bu iki sorunun birbirinden çok farkliolduğu apaçik ortada; örneğin merkez yayin organiiçin bir başlangiç üçlüsü seçilmesinin, kongreden bile önce, Martov'la Akselrod'un, Martinov ve Akimov'la' bir ittifak kuracağinihiç kimsenin öngörmediği bir sirada tasarlanmişolmasibasit gerçeği, bunun kanitidir. Farklisorunlarin farklibiçimde yanitlanmasigerekir: nüans farkliliklarisorununun yanitikongre tutanaklarinda, açik tartişmalarda ve her bir konudaki oylamalarda aranmalidir. Kişilerin uygun düşüp düşmediğine gelince, kongredeki herkes, bu sorunun gizli oyla çözümlenmesi gerektiğine karar vermişti. Tüm kongre neden oybirliğiyle bu karara varmişti? Bu öylesine basit ki, bu konu üzerinde durmak garip olabilir. Ne var ki azinlik (oy sandiğinda uğradiğiyenilgiden bu yana) basit şeyleri bile unutmaya başladi. Bizler, eski yazikurulunu savunmada, neredeyse sorumsuzluk noktasina kadar varacak ölçüde hararetli, ateşli, hiddetli konuşmalar sağanağina tanik olduk, ancak kongrede altiya da üç kişilik bir kurula ilişkin savaşimda kendini gösteren, nüans farkliliklarikonusunda kesinlikle hiç bir şey işitmedik. Merkez Yönetim Kuruluna seçilen kişilerin bir işe yaramaz oluşuna, uygunsuzluğuna, melunca tasarimlarina, vb. dair her yanda konuşmalar, dedikodular duyuyoruz, ama kongrede, Merkez Yönetim Kurulunda egemenliği ele geçirmek için çalişan nüans farkliliklarina ilişkin hiç bir şey işitmişdeğiliz. Bana göre, bireylerin nitelikleri ve girişimleri hakkinda kongre dişinda konuşmak, dedikodu yapmak dürüst ve itibar getirici bir şey değildir (çünkü yüz olaydan doksan-dokuzunda bu girişimler örgütsel sirdir, ancak partinin yüksek organina açiklanabilir). (sayfa: 184) Kongre dişinda, böyle dedikodu yoluyla savaşmak, benim görüşüme göre, skandal ticaretidir. Bu tür konuşmalara açiktan verebileceğim tek yanit, kongredeki savaşima işaret etmektir: sizler, Merkez Yönetim Kurulunun, dar bir çoğunlukla seçildiğini söylüyorsunuz. Bu doğru. Ama bu dar çoğunluk, iskra planlarinin gerçekleştirilmesi için yalnizca sözle değil, gerçekten tutarlibiçimde savaşan kişilerin tümünden oluşmuştur. Bu nedenle, bu çoğunluğun manevi itibarinin, iskra eğiliminin sürekliliğini belli bir iskra çevresinin sürekliliğinden daha değerli görenlerin gözünde —onun eski itibarina bakişla— karşilaştirma kabul etmeyecek ölçüde daha yüksek olmasigerekir. Belli kişilerin iskra siyasetini yürütmekte uygun olup olmadiğinidaha iyi yargilama yeteneğinde olan kimdi — bu siyaset için kongrede savaşim verenler mi, yoksa birçok durumda bu siyasetle savaşan, her türlü geriye gidişi, her türlü saçmayive her türlü çevreciliği savunanlar mi? (sayfa: 185)