IV MUHALEFET İŞ BAŞINDA
Şimdi de, bu görüş ayrılıklarının pratik çalışmada nasıl dile gelmiş olduğu sorununa geçelim.
Muhalefetimiz, gerçekte, pratik çalışmasında, Parti'ye karşı mücadelesinde nasıl bir yol izlemektedir?
Muhalefetin sadece Partimiz içinde değil, Komintern'in diğer seksiyonlarında da, örneğin Almanya'da, Fransa'da vs. faaliyet sürdürdüğü herkesçe biliniyor. Bu yüzden sorunun şöyle konması gerekir: Muhalefetin ve yandaşlarının gerek SBKP(B) içindeki, gerek Komintern'in diğer seksiyonlarındaki pratik çalışması nasıldır?
a) Muhalefetin ve yandaşlarının SBKP(B) içindeki pratik çalışması: Muhalefet, "çalışma"sına Parti'ye karşı en ağır suçlamalarda bulunarak başladı. Parti'nin "oportünizm yoluna kaydığını", Par-ti'nin politikasının "devrimin sınıf çizgisine aykırı olduğu"nu, Parti'nin yozlaştığını ve Termidor'a yaklaştığını, devletimizin "hiçbir surette işçi devleti" olmadığını açıkladı ve iddia etti. Bütün bunlar, muhalefet temsilcilerinin yaptıkları açık konuşmalar ve bildirilerde (MK ve MKK Temmuz Plenumu 1926), ya da muhalefetin, yandaşları tarafından yayılan illegal belgelerinde açıklanmıştır.
Parti'ye karşı bu ağır suçlamalarda bulunarak muhalefet, Parti içinde yeni, paralel hücrelerin, yeni, paralel bir Parti merkezinin örgütlenmesi, yeni bir Parti'nin yaratılması için zemin hazırlamıştır. Muhalefet yandaşlarından biri, Bay Ossovski, makalelerinde doğrudan, mevcut Parti'nin, yani Partimizin, kapitalistlerin çıkarlarını temsil ettiğini, bundan dolayı yeni, "saf proleter" bir Parti örgütlemenin zorunlu olduğunu, bu yeni Parti'nin, mevcut Parti'nin yanısıra varlığını sürdürüp faaliyet yürütmesi gerektiğini açıklamıştır.
Muhalefet, Ossovski'nin görüşlerinden kendisinin sorumlu tutulamayacağını söyleyebilir. Fakat bu doğru değildir. O, Bay Ossovski'nin "fiilleri"nden tümüyle ve bütünüyle sorumludur. Ossovski'nin kendisini açıkça muhalefet yandaşları arasında saydığı, muhalefetin buna bir kez bile herhangi bir şekilde karşı çıkmadığı herkesçe biliniyor. Ayrıca Troçki'nin, MK Temmuz Plenumu'nda Ossovski'yi Molotov yoldaşa karşı savunduğu da herkesçe biliniyor. Son olarak, Parti oybirliğiyle Ossovski'ye karşıyken, MK'da muhalefetin Ossovski'nin Parti'den ihraç edilmesine karşı oy kullandığı da bilinmektedir. Bütün bunlar, muhalefetin Ossovski'nin "fiilleri"nin manevi sorumluluğunu üstlenmiş olduğunu kanıtlamaktadır.
Çıkan sonuç: Muhalefetin SBKP(B) içindeki pratik çalışması, Ossovski'nin tavrıyla, onun ülkemizde SBKP(B)'ye paralel olarak ve ona karşı yeni bir Parti kurmanın zorunlu olduğu şeklindeki tavırlarıyla uygunluk içerisindedir.
Başka türlü de olamazdı zaten. Çünkü ancak şu ikisinden biri mümkündür:
Ya, Parti'ye karşı bu ağır suçlamaları getirirken muhalefetin bizzat kendisi bu suçlamaların doğruluğuna inanmıyor ve yalnızca gösteriş amacıyla bu yola başvuruyordu ki bu durumda yaptığı işçi sınıfını yanıltmaktır, ve bu ağır bir suçtur;
ya da muhalefet suçlamalarının doğruluğuna inanıyordu ve hâlâ da bu inancını sürdürüyor ve bu durumda muhalefet, Parti'nin önder kadrolarının yokedilmesi ve yeni bir Partinin kurulması yolunu tutmak zorundaydı, ki bunu da yapıyor.
1926 Ekim'inde muhalefetimizin, SBKP(B)'ye karşı yönelen pratik çalışmasının çehresi böyleydi.
b) Muhalefet yandaşlarının Alman Komünist Partisi içindeki pratik çalışması: Muhalefetimiz tarafından Parti'ye karşı yöneltilen suçlamalardan hareketle, Almanya'da "Ultra Solcular", başta Bay Korsch olmak üzere, kendi "sair" sonuçlarını çıkararak son noktayı koydular. Almanya'daki "Ultra Solcular"ın ideologu olan Korsch'un, sanayimizin "saf kapitalist bir sanayi", Partimizin "Kulaklaşmış" bir Parti, Komintern'in ise "oportünist" bir örgüt olduğunu iddia ettiği herkesçe bilinmektedir. Ayrıca Korsch'un, tüm bunların bir sonucu olarak, SSCB'de varolan iktidara karşı "yeni bir devrim"in zorunluluğunu vaaz ettiği de herkesçe bilinmektedir.
Muhalefet, Korcsh'un görüşlerinden kendisinin sorumlu tutulamayacağını söyleyebilir. Ama bu doğru değildir. Muhalefet, Bay Korsch'un "fiiller"inden tümüyle ve bütünüyle sorumludur. Korsch'un söyledikleri, muhalefetimizin liderlerinin, yandaşlarına, Parti'ye karşı bilinen suçlamalar biçiminde sundukları önkoşullardan çıkan doğal sonuçtur. Çünkü eğer Parti oportünizm yoluna kaymışsa, eğer politikası devrimin sınıf çizgisine aykırıysa, eğer yozlaşmış ve Termidor'a yaklaşmışsa, devletimiz ise "hiçbir surette proleter devlet" değilse, bundan sadece bir tek sonuç çıkabilir "Kulaklaşmış" devlet iktidarına karşı yeni bir devrim. Ayrıca, Almanya'da "Ultra Solcular"ın, bunlar arasında Wedding'lilerin[128] de Korsch'un Parti'den ihracına, karşı oy kullandıkları ve böylece Korsch'un karşı-devrimci propagandası için manevi sorumluluğu üstlendikleri bilinmektedir. Peki ama, "Ultra Solcular"ın SBKP(B) içindeki muhalefetten yana olduğunu kim bilmiyor ki?
c) Muhalefet yandaşlarının Fransa'daki pratik çalışması: Aynı şey Fransa'daki muhalefet yandaşları için de geçerlidir. Belli bir Fransız dergisinde faaliyet gösteren Souvarine ve grubunu kastediyorum. Muhalefetin, Partimize karşı suçlamalarıyla yarattığı önkoşullardan hareketle Souvarine, devrimin baş düşmanının Parti bürokrasisi, Partimizin yönetici doruğu olduğu sonucuna varıyor. Souvarine, "kurtuluş"un ancak şunda yatabileceğini iddia ediyor: Par-ti'nin ve Sovyet iktidarının yönetici doruğuna, her şeyden önce SBKP(B) MK Sekretaryası'na karşı yeni bir devrim. Orada, Almanya'da SSCB'de varolan devlet iktidarına karşı "yeni bir devrim" talep ediliyor. Burada, Fransa'da ise MK Sekretaryası'na karşı "yeni bir devrim". Fakat bu yeni devrim nasıl örgütlenecek? Özel bir parti, bu yeni devrimin hedeflerine uyarlanmış bir Parti olmadan o örgütlenebilir mi? Elbette örgütlenemez. Yeni bir Parti yaratılması sorunu bundandır.
Muhalefet, Souvarine'in yazdıklarından kendisinin sorumlu tutulamayacağını söyleyebilir. Ama bu doğru değildir. Birincisi, Souvarine ve grubunun muhalefet yandaşı olduğu, özellikle de onun Troçkist kesimin yandaşı olduğu biliniyor. İkincisi, muhalefetin daha kısa süre önce, Bay Souvarine'i Fransa Komünist Partisi merkez yayın organı yazı kuruluna sokma planıyla haşır neşir olduğu bilinmektedir. Ne var ki bu plan başarısız kalmıştır. Fakat plan muhalefetimiz sayesinde değil, ona rağmen başarısız kalmıştır.
Bundan da şu sonuç çıkmaktadır ki, muhalefet, pratik çalışmasında, onun kendisini göstermek istediği gibi değil, bilakis gerek bizde SSCB'de gerekse de Fransa ve Almanya'da çalışmanın seyri içinde görüldüğü gibi alındığında dediğim gibi, bundan şu sonuç çıkmaktadır ki, muhalefet pratik çalışmasında önüne doğrudan, Partimizin mevcut kadrolarını yoketmek ve yeni bir Parti kurmak görevini koymaktadır.