Marx-Engels | Lenin | Stalin | Home Page
Garbis Altinoglu ArticlesIvedi Eylem çağrısı
"Ermeni kökenli siyasal aktivist Hasan Atmaca, Alman yetkilileri tarafından, insanlıkdışı davranış ve işkenceden başka bir şey görmesinin beklenemeyeceği Türkiye'ye gönderilecek. Dahası, Ermeni gazeteci Hrant Dink'in 19 Ocak 2007'de devlet tarafından planlanan ve gerçekleştirilen cinayetinin de gösterdiği gibi Atmaca'nın yaşamı da tehlike altındadır.."
Hasan Atmaca PKK'nın (="Kürdistan İşçi Partisi"), yani Kürdistan ulusal kurtuluş örgütünün eski üyelerinden.
O, 12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra sekiz yılını hapiste geçirdi. Atmaca, Nazi konsantrasyon kamplarını gölgede bırakan kötü ünlü Diyarbakır Askeri Cezaevinde sistemli bir biçimde işkenceye tabi tutulmuştu. Büyük çoğunluğu Kürt olan bu cehennemdeki mahpuslar her gün dövülmekte, insan dışkısıyla dolu izolasyon hücrelerine konulmakta, kendi sidiklerini içmek, birbirlerini ihbar etmek ve dövmek ve bazan insan dışkısı yemek ve birbirleriyle cinsel ilişkiye geçmek zorunda bırakılmakta, aylar boyu bütün temel insani gereksinimlerinden yoksun bırakılmakta, dua etmek, şovenist ve militarist marşları ezberlemek ve söylemek ve kendileri üzerinde sistemli bir biçimde değişik işkence bçimlerini deneyen en alt düzeydeki görevlileri bile selamlamak zorunda tutulmaktaydılar. Ermeni kökenli olması Atmaca'nın daha fazla hakaret, sövgü ve işkence görmesini sağladı. Bu Gestapo kampında baskıların en yoğun olduğu Mart 1981 ile Mayıs 1984 arasındaki 38 aylık süre içinde 35 mahpus yaşamını yitirdi ya da öldürüldü. Hemen hemen tüm Avrupa partileri, Türkiye'nin AB üyeliğinin varsayılan avantajları gereği tarihin bu kara sayfasını unutmayı uygun görmüşlerdir.
Cezasının sona ermesi üzerine bay Atmaca 1988 yılında salıverildi. O bu tarihten sonra da Kürt halkının, Türk generallerinin vahşi ve kanlı boyunduruğundan kurtulması için verdiği kavgada PKK'nın saflarında çalışmalarını sürdürdü. Ancak o, bir kez daha tutuklandı ve 1990-1991 arasında yaklaşık iki yılını daha hapiste geçirdi. Atmaca 1990'ların sonlarında PKK ile ilişkilerini kopardığında Türkiye'yi terketmek ve Almanya'ya sığınmak zorunda kaldı. Ancak Alman mahkemeleri onun sığınma başvurusunu reddetti ve yetkililer onu Türk Nazilerinin nazik ellerine teslim etmek için gereken adımları attılar.
Barbar, jenosidçi ve yayılmacı Türk devletinin, formel olarak imzalamış olduğu bir dizi uluslararası anlaşmaya rağmen Kürt halkını ve diğer Müslüman ve Müslüman-olmayan azınlıkları ezmekte ve Kuzey Kıbrıs'taki işgalini sürdürmekte ısrar ettiği biliniyor. Türkiye pek çok kez insan hakları örgütleri tarafından kınanmış ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından çeşitli cezalara çarptırılmıştır.
Bay Atmaca'nın Türkiye'ye gönderilmesine rıza göstermek, onu ölüme mahkum etmek gibi bir şeydir. Dolayısıyla sizlerden, elinizden geleni yapmanızı ve Alman yetkililerine Hasan Atmaca'yı ve diğer siyasal mültecileri sınırdışı etmekten vazgeçmesi yolunda çağrıda bulunmanızı rica ediyorum. Onun Türkiye'ye gönderilmesi; elleri yüzbinlerce, hatta milyonlarca Ermeni, Grek ve Kürdün ve değişik milliyetlerden diğer muhaliflerin kanlarıyla lekelenmiş olan Ankara rejiminin insanlığa karşı işlemiş olduğu suçların onanması olarak algılanacaktır.HASAN ATMACA'YA ÖZGÜRLÜK!
Garbis Altınoğlu: Yazar ve siyasal aktivistIvedi Eylem Çağrısı'nın İngilizcesini şu kuruluşlara gönderdim:
1) Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International)
2) İnsan Hakları Gözlem Örgütü (Human Rights Watch)
3) UA Örgütü Almanya Şubesi
4) Amerika Ermeni Ulusal Komitesi (ANCA)
5) Avrupa Parlamentosu'nun Yeşiller/ Avrupa Özgür İttifakı Grubu
6) Avrupa Parlamentosu Sosyalist Partiler Grubu
Avrupa Parlamentosu Avrupa Solu-Kuzey Yeşilleri Konfederal Grubuna bağlı partilerden
7) Bohemya ve Moravya KP8) AKEL (Kıbrıs)
9) Folkebevaegelsen mod EU (Danimarka)
10) Vaasmmistolitto (Finlandiya)
11) Fransa KP
12) Demokratik Sosyalizm Partisi (PDS)
13) Synaspismos (Yunanistan)
14) Yunanistan Komünist Partisi (KKE)
15) Sosyalist Parti (Hollanda)
16) Sinn Fain
17) Rifondazione Comunista (İtalya)
18) Partito dei Comunisti Italiani (PdCI)
19) Bloco de Esquerda (Sol Blok) (Portekiz)
20) Izquierda Unida (İspanya)
21) Vänsterpartiet (İsveç)
Urgent Call for Action
August 10th, 2007 Hasan Atmaca, a political activist of Armenian descent, is due to be extradited by the German authorities to Turkey, where he can expect nothing but inhumane treatment and torture. What is more, his life itself may be in danger as evidenced by the state-planned and executed murder of Armenian journalist Hrant Dink on January 19th, 2007.
Hasan Atmaca is a former member of the PKK (="Workers' Party of Kurdistan"), the Kurdish national liberation organization. He spent eight years behind bars in the wake of the military coup of 12 September 1980. He was subjected to systematic torture in the infamous Diyarbakir Military Prison, the record of which dwarfs that of the Nazi concentration camps. Mostly Kurdish inmates of this inferno were beaten on a daily basis, put into isolation cells filled with human excrement, forced to drink their own urines, spy on, beat and at times even eat human excrement and copulate with each other, were deprived of all basic human necessities months on end, compelled to say prayers, memorize and chant chauvinistic and military songs and salute even the lowest officials who systematically tried all forms of torture on them. Being of Armenian origin secured to Mr. Atmaca only extra insult, abuse and torture. 35 inmates died or were killed under horrific conditions during the 38 month-long period between March 1981 and May 1984, which mark the most intense period of repression in this Gestapo camp. For the presumed advantages of the EU membership of Turkey, this black page of history has been convenienty forgotten by almost all European parties concerned.
Upon the completion of his sentence Mr. Atmaca was released from prison in 1988. Afterwards he continued his activities in the ranks of the PKK for the liberation of the Kurdish people from the brutal and bloody yoke of Turkish generals. However, he was once again arrested and spent nearly two years more in prison in 1990-1991. When Mr. Atmaca broke away from the PKK at the end of the 1990s he had to leave Turkey and seek asylum in Germany. However, German courts have refused his asylum application and the authorities have taken steps to return him to the tender hands of Turkish Nazis.
The barbaric, genocidal and expansionist nature of the Turkish state, who persist to oppress Kurdish people and other Muslim and non-Muslim minorities despite its formal acceptance of various international treaties and its ongoing occupation of Northern Cyprus are well known. On several occasions Turkey has been censured by human rights organizations and sentenced to various fines by the European Court of Human Rights.
To allow the extradition of Mr. Atmaca will almost amount to pass a death sentence on him. Therefore, I ask you to do your utmost and call on the German authorities to desist from deporting Hasan Atmaca or any other political refugees to Turkey. His extradition to Turkey shall be perceived as an approval of the crimes of humanity committed by the Ankara regime whose hands are stained with the blood of hundreds of thousands and even million of Armenians, Greeks, Kurds and other opposition figures of various nationalities.
FREEDOM FOR HASAN ATMACA
Garbis Altinoglu : Writer and political activisthttp://www.madiya.net/ sitesinden alınmıştır.